adL’den Sanat ve Doğaya Saygı Duruşu:  “For Art” Koleksiyonunun Dördüncü Buluşması

adL’den Sanat ve Doğaya Saygı Duruşu:  “For Art” Koleksiyonunun Dördüncü Buluşması

Türkiye’nin önde gelen yerli üretim moda markalarından Adil Işık Group, sanat ve doğallık temasını sürdürülebilir bir vizyonla harmanladığı projelere bir yenisini daha ekliyor. adL, illüstrasyon sanatçısı Hülya Güney ile dördüncü kez bir araya geldiği iş birliğinde, tamamen doğal kumaşlardan oluşan özel bir koleksiyon sunuyor. Sanatçının 4 adet tablosunun kumaşlar üzerine işlenmesiyle oluşturulan bu koleksiyonda, her parça sanatsal bir hikâyeye yer veriyor. “For Art” ismini taşıyan 21 parçalık bu koleksiyon, doğa ve kadının içsel gücünü odağına alarak güçlü bir estetik anlatım sunuyor. Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Işık, koleksiyonun sanatı daha fazla insana ulaştıran özel bir araç olduğunu ifade ediyor.

 

Kaliteli ve zamansız stilin öncü markalarından olan Adil Işık Group, sürdürülebilirlik konusundaki vizyonunu yansıtan projelere imza atmayı sürdürüyor. Sanat ve modayı sürdürülebilir şekilde buluşturma hedefiyle hareket eden adL, illüstrasyon sanatçısı Hülya Güney ile gerçekleştirdiği iş birliğiyle öne çıkıyor. Proje, sanatçıya ait ‘Düşlerin Tuhaf Güzelliği’, ‘Hüznün Şarkısı’, ‘Yanılsama’ ve ‘Venüs’ün Rüyası’ isimli 4 tablonun kumaşlara resmedilmesinden oluşuyor. Kadın ve doğa odaklı motiflerin ve pastel, kırmızı ile sarı tonlarının hakim olduğu “For Art” koleksiyonu, çiçek detaylarıyla bezeli, şiirsel bir anlatım sunuyor. Pamuk ve keten gibi tamamen doğal içerikli kumaşlar ve boyaların kullanıldığı 21 parçadan oluşan bu özel koleksiyon, Nature Love teması altında kapsül bir seçki olarak hazırlandı. Bu koleksiyonla sanatı ve doğayı kadınların gardıroplarında yer bulmasını hedeflediklerini söyleyen Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Işık, sanatın bir galeriden çıkıp hayatın içine, kadınların günlük stiline taşındığı bu özel koleksiyonun adL’nin zamansız estetik anlayışını da sürdürülebilir bir vizyonla birleştirdiğini vurguluyor.

 

‘’Sanatı Duvardan Çıkarıp Hayatın İçine Taşımanın Mutluluğunu Yaşıyoruz’’

 

Sanatla doğa arasındaki ince bağı modanın diliyle anlatmaya devam edeceklerini ve sürdürülebilirlik vizyonuyla geliştirdiği her projede doğallığı ve sanatsal dokunuşları ön planda tuttuklarını ifade eden Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Işık ‘’Sanatçı Hülya Güney’in masalsı anlatımıyla hayat bulan kadın figürleri ve floral detaylar, bu sezonda da koleksiyonun ilham kaynağı oldu. Kendi özgün renk paleti ve sulu boya tekniğiyle oluşturduğu illüstrasyonlar, tamamen pamuk ve keten kumaşlara aktarılarak adL’nin deneyimli tasarım ekibi tarafından elbiseler, ceketler ve eteklere dönüştürüldü. Kadın figürlerinin çiçeklerle birleştiği parçalar bizi çok heyecanlandırdı. Genç kızlardan profesyonel hayattaki kadınlara kadar geniş bir yaş grubuna hitap ederken, her biri koleksiyona özel olarak ve sınırlı sayıda üretildi. Bazı tasarımlar yalnızca 200-300 adetle sınırlandırıldı, bu da koleksiyonun ayrıcalıklı yönünü öne çıkarıyor. Doğaya duyarlı kumaş seçimleri kadar tasarımlarımızdaki zamansızlıkla da fark yarattık. Doğal içerikli materyallerimizin yanı sıra, ihtiyaç duyulan polyester parçaları dahi %100 geri dönüştürülmüş kaynaklardan elde ettik.

 

Ürünlerimizin sezonluk değil, uzun ömürlü olmasına dikkat ediyoruz. Onları tasarlarken geçici trendlere değil, uzun ömürlü kullanım ilkesine odaklanıyoruz. Doğru bakım ile 10 yıl önce alınan bir pantolonun bugün hâlâ ilk günkü formunu koruyabilmesi, bu yaklaşımımızın en somut göstergesi. Giyilebilir sanatı yeniden tanımlayan “For Art” koleksiyonu da yaz sezonuna umut dolu, pozitif ve zarif bir dokunuş getirerek hem kadınların ruhuna hem de doğaya iyi gelen bir yaklaşım sunuyor.’’ açıklamasında bulunuyor.

 

“Sanatın Umut Veren Gücüyle Sürdürülebilirliği Kadınların Günlük Yaşamına Taşıyoruz”

 

adL’nin “For Art” koleksiyonuna dördüncü kez hayat veren Hülya Güney, “İlk günden itibaren kendimi bir ailenin parçası gibi hissediyorum. Bu koleksiyonun yaratım sürecinde ise en çok pozitiflik temasına odaklandım. Kadının içindeki özgürlük duygusunu ve doğayla kurduğu bağı daha umut dolu bir perspektifle aktarmak istedim. Sulu boya tekniği, çalışmalarımda doğayla aramdaki bağı yansıttığım en özel yöntemlerden biri. Şeffaf ve doğal yapısı sayesinde sürdürülebilirliğe en iyi eşlik eden teknik olduğunu düşünüyorum. Bu koleksiyonla birlikte tablolarımın sadece bir duvar öğesi olmaktan çıkarak, kadınların hayatındaki özel anlara eşlik edecek şekilde yeniden hayat bulduğunu görmek oldukça gurur verici. Pastel tonlarla kurduğum duygu dünyası, sulu boya tekniğinin özgür akışıyla birleştiğinde ortaya çıkan o şiirsel etki, bu koleksiyonun kalbini oluşturuyor. Bu koleksiyonda olduğu gibi, işlerimin hayatın içine karışması, bir duvarda asılı kalmak yerine yürüyen, nefes alan bir parçası hâline gelmesi beni derinden etkiliyor. Bir sanatçının en büyük hayali, duygularının karşılık bulmasıdır. Ben bu projede tam da bunu hissettim. O yüzden bu iş birliği sadece bir koleksiyon değil, benim için kalpten inanarak çıktığım bir yolculuğun önemli bir durağı.” ifadelerini kullandı.

Şurada paylaş:

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir