Yazın elektrik faturalarında yüzde 50
tasarrufun yolu ısı yalıtımından geçiyor
Türkiye’de toplam enerji tüketiminin yüzde 32.7’si binalarda, bunun yüzde 80’i ise kış aylarında ısıtma, yaz aylarında soğutma için kullanılıyor. Yaz aylarında serinleme ihtiyacı ise kış aylarındaki ısınma maliyetlerini geçiyor. Özellikle ısı yalıtımsız binalarda klima kaynaklı elektrik tüketimi yüzde 50’ye kadar artarken, etkili bir ısı yalıtımı uygulamasıyla bu oran ciddi şekilde düşürülebiliyor. Bu da hem bireysel bütçeler hem de ülke genelinde enerji tüketimi açısından büyük bir tasarruf potansiyeli anlamına geliyor. Yaz aylarında yüksek elektrik faturalarıyla karşılaşmamak için nitelikli ısı yalıtımının kritik önem taşıdığına dikkat çeken Baumit Türkiye CEO’su Atalay Özdayı, “Nisan ayı itibarıyla yürürlüğe giren revize TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı ile birlikte artık binalar sadece ısıtma değil, soğutma ihtiyaçları da göz önüne alınarak tasarlanıyor. Böylece ısı yalıtımı, konforun yanı sıra ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliğin anahtarı olarak öne çıkıyor” dedi.
Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle sıcak hava dalgaları daha uzun sürüyor, şehirlerdeki ısı adası etkisi yoğunlaşıyor ve soğutma sistemlerinin yükü katlanarak artıyor. Bu durum hem bireysel yaşam alanlarında hem de ülke genelinde elektrik tüketimini rekor seviyelere taşırken enerji verimliliğini artıracak çözümler önem kazanıyor. Özellikle binalarda uygulanacak etkili bir ısı yalıtımı, yazın karşılaşılan yüksek enerji maliyetlerinin önüne geçilmesinde kilit rol üstleniyor.
Binaları soğutmak, ısıtmaktan daha maliyetli
Yaz aylarındaki enerji tüketim oranlarında her geçen yıl ciddi bir artış yaşandığına dikkat çeken Baumit Türkiye CEO’su Atalay Özdayı, “2023 yılının Temmuz ayındaki rekorun ardından 2024’ün Temmuz ayında da Türkiye’nin aylık elektrik tüketimi 34,5 milyar kWh ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Bu dramatik artışın başlıca nedeniyse yaz sıcaklarında klimaların neredeyse 24 saat çalışır hale gelmesi. Özellikle yaz aylarında yaşam alanlarını serin tutmanın maliyeti, kışın sıcak tutmaktan çok daha pahalı. Çünkü soğutmak, ısıtmaktan daha pahalı bir iklimlendirme. Haliyle ilk etapta ısının yaşam alanlarına girmesini engellemek, soğutma için daha az harcama yapmak anlamına geliyor. Bu noktada nitelikli bir ısı yalıtımı iç ortam sıcaklığını dengeleyerek klimaların daha az çalışmasını sağlar. Dış ortamın etkisini azaltır, serinliği içeride tutar. Böylece yaz boyunca faturalarda ciddi düşüşler yaşanır. Isı yalıtımsız binalarda klima kaynaklı elektrik tüketimi yüzde 50’ye kadar artabiliyor. Isı yalıtımlı binalarda ise bu oran minimum seviyelere iniyor. Tüm bu tablo, ısı yalıtımının yalnızca kış mevsimiyle sınırlı bir ihtiyaç olmadığını, aksine dört mevsim boyunca binaların enerji performansını doğrudan etkileyen bir unsur olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu.
Isı yalıtımı artık ulusal düzeyde stratejik bir gereklilik
Isı yalıtımının artık sadece bir konfor unsuru değil; ekonomik, çevresel ve ulusal düzeyde stratejik bir gereklilik haline geldiğini belirten Atalay Özdayı, “Revize edilerek 1 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yeni TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı, Türkiye’nin enerji politikaları açısından son derece stratejik bir adım oldu. Bu yeni revizyon ile Türkiye iklim bölgeleri 4 bölgeden 6 bölgeye çıkarıldı, artık binaların yalnızca ısıtma ihtiyacına göre değil, aynı zamanda soğutma ihtiyacına göre de tasarlanması zorunlu hale geldi. Bu sayede bina kabuğundan kaynaklanan enerji kayıplarının hem kış hem de yaz mevsiminde en aza indirilmesi hedefleniyor. Yeni düzenlemeyle birlikte enerji limitleri ve U değerleri iyileştirildi, daha nitelikli ve daha kalın ısı yalıtım malzemeleri kullanılması kapsama alındı. Bu teknik güncellemeler sayesinde binalarda enerji verimliliği yüzde 25 iyileşerek çevre dostu yapılar çoğalacak. Enerji verimliliğinde bu ölçekte bir iyileştirme, yalnızca bireysel ölçekte enerji faturalarının düşmesini sağlamakla kalmıyor aynı zamanda Türkiye’nin enerji ithalatını azaltarak ekonomiye yıllık ortalama 10 milyar dolarlık katkı sunuyor. Bu tasarruf; yaklaşık 8 şehir hastanesi veya 7 Avrasya Tüneli veya 3 Marmaray veya 1 İstanbul Havalimanı’nın maliyetine denk geliyor. Bu da ısı yalıtımının ne kadar önemli olduğunu bizlere yeniden hatırlatıyor” ifadelerini kullandı.