Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte gıdaların bozulma ihtimali artarken, dondurulmuş gıdalar bu riski azaltan ve mutfak ekonomisinin sürdürülebilirliğine katkı sağlayan önemli alternatifler olarak karşımıza çıkıyor. Soğuk zincirle taşınarak güvenli biçimde saklanan bu ürünler, besin değerini uzun süre koruyabiliyor. Gıdanın sadece yenilebilir kısımlarının tazeliğini korurken ayrılması sayesinde ekonomik bir seçenek haline gelirken, evde su tüketimini azaltan pratik kullanımıyla da kaynak tasarrufuna katkı sağlıyor. BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ ise dondurulmuş gıdaların sağlıklı, ekonomik ve çevre dostu beslenme biçimlerinin yaygınlaşmasında kilit bir rol oynadığına dikkat çekiyor.
“Dondurulmuş gıdalar tazesinden daha yüksek besin değeri sunabiliyor”
Dondurulmuş gıdalar, hasat edildikten kısa süre sonra -40°C’de şoklanarak hem mikrobiyal faaliyetler durduruluyor hem de besin öğeleri korunuyor. Bu işlem, sebze ve meyvelerin vitamin ve mineral içeriğinin korunmasını sağlıyor. Akdağ, dondurma işleminin besin öğelerinin korunmasına olanak tanıdığını belirterek, şu açıklamalarda bulunuyor: “Taze olarak adlandırılan ürünler hasat sonrası lojistik, market rafında bekleme ve evde muhafaza gibi aşamalarda ciddi besin kayıplarına uğrayabiliyor, mikrobiyal bozulmalar ürünü tüketilemez duruma getirebiliyor. Oysa dondurulmuş gıdalar, hasat edildikten sonra birkaç saat içerisinde önce ön haşlamaya tabi tutulup enzim aktivitesi yavaşlatılıyor ve hemen ardından dakikalar içerisinde dondurularak besin değerini kaybetmeden saklanabiliyor. Bu yüksek besin değerinin korunmasında IQF (Individual Quick Freezing)-Tek Tek Hızlı Dondurma teknolojisinin kullanılması kritik rol oynuyor. Ev tipi dondurma esnasında oluşan büyük buz kristalleri, hücre çeperini parçalayarak meyve ve sebzenin öz suyunu ve dolayısıyla besin değerinin kaybetmesine yol açabiliyor. Bundan farklı olarak IQF yöntemiyle dondurulan ürünlerde hücre çeperini zedeleyen büyük buz kristalleri oluşmadığı için hücre yapısı bozulmadan, besin değeri korunuyor. Ayrıca, saklama koşullarına uyulduğunda bu ürünler doğal haliyle uzun süre saklanabiliyor ve raf ömrü boyunca besin değerini koruyor. Bu yönüyle dondurulmuş gıdalar, yalnızca pratik değil; aynı zamanda sağlık açısından da güvenli ve besleyici bir alternatif olarak öne çıkıyor Aynı zamanda, zamanı kısıtlı olan tüketicilere de pratik bir çözüm sağlıyor.”
“Yüksek fiyatlar yerine akılcı çözümler sunar”
Dondurulmuş gıdaların ekonomik açıdan da önemli avantajları olduğuna vurgu yapan Ebru Akdağ, şu ifadelere yer veriyor: “Dondurulmuş gıdaların sadece kullanılabilir kısımlarının yer alması ve uzun raf ömrü sayesinde tüketiciye uygun maliyetli bir alternatif sunuyor. Tüketici, yalnızca yiyeceği kısmı satın alırken; yıkama, ayıklama, doğrama gibi hazırlık süreçlerinde harcadığı zamanı ve suyu da tasarruf etmiş oluyor. Bu da sadece ekonomik değil, aynı zamanda zamandan ve emekten de kazandıran bir model yaratıyor. Bu yönüyle hayatı kolaylaştırıyor, mutfağı sadeleştiriyor, bütçeye dost bir yaklaşım sunuyor.”
“Mevsimi dışında da en besleyici haliyle sizi bekliyor”
Günlük meyve sebze tüketiminin ve çeşitlilik ile farklı besin ögelerinin alımının önemine dikkat çeken Akdağ, “Dondurulmuş meyve sebzeler, ürünün en olgun ve dolayısıyla besin değerinin en yüksek olduğu dönemde toplanıp hızlıca dondurularak besin değerlerini ve tazeliklerini uzun süre korur. Bu sayede tüketiciler mevsimi dışında da çeşitli sebze, meyvelere yıl boyunca erişebilir. Tarladan sofraya sürdürülebilir bir tedarik zinciri sunarken mevsim kısıtlamalarını ortadan kaldırarak planlı ve dengeli beslenmeye destek olur” diyor.