İş Dünyasında Sessiz Tehlike: Beyaz Yakalılar Yalnızlaşıyor, İş Dünyası Bağlarını Kaybediyor

İş Dünyasında Sessiz Tehlike: Beyaz Yakalılar Yalnızlaşıyor, İş Dünyası Bağlarını Kaybediyor

Uzaktan ve hibrit çalışmanın kalıcılaşmasıyla modern iş dünyasında çalışanlar giderek yalnızlaşıyor. Profesyonellerin ruh sağlığını ve kariyerlerini olumsuz etkileyen bu yalnızlık hissi iş birliği, üretkenlik ve çalışan bağlılığını azaltırken, dünya genelinde de bireylerin içinde bulunduğu anksiyete ve depresyonun, küresel ekonomiyi yıllık 1 trilyon dolar zarara uğratan bir seviyeye ulaştığı tahmin ediliyor. Kariyer Odaklı Online Eğitim Platformu Teedo, çevrimiçi eğitimlerin, çalışanların kişisel gelişimlerini desteklemek ve profesyonel kariyerlerini zenginleştirmenin yanı sıra çalışan mutluluğunu, iş birliğini ve aidiyet duygusunu artırmanın anahtarı haline geldiğine dikkat çekiyor.

 

Pandemi sonrasında önce uzaktan, ardından hibrit çalışma yaklaşımlarıyla yeniden tanımlanan çalışma eylemi, iş dünyasının yeniden programlanmasına sebep oldu. Bu düzen, çalışanların iş-yaşam dengelerini kurmaları, zamanlarını yönetmeleri ve verimli olmaları için pek çok yeni fırsat sunarken; çalışanları daha önce hem kişisel hem profesyonel anlamda deneyimlemedikleri bir zorlukla karşı karşıya bıraktı: Yalnızlık.

“Seçilmiş yalnızlık”, seçimden ziyade mecburiyet olabilir

Son yıllarda toplumsal yaşamda, bireylerin bilinçli bir tercih olarak sunduğu ‘seçilmiş yalnızlık’ kavramı giderek daha fazla dikkat çekiyor. Ancak uzmanlar, bu akımın sanıldığı kadar sağlıklı bir ifade biçimi olmadığını vurguluyor. Popüler medya ve sosyal platformlar aracılığıyla, yalnız yaşamayı idealize eden, başkalarının sorumluluğunu almaktan kaçınan ve sadece bireysel hazlarını önceliklendiren bir yaşam tarzının teşvik edildiğine dikkat çeken uzmanlar, bu durumun bireylerin özgür bir tercihi olmaktan çok, toplumsal ve kültürel dinamikler tarafından şekillendirildiğini belirtiyor. Tüketim odaklı modern sistemin bireyleri yalnızlığa yönlendirdiğini ifade eden Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, tüm yaş grupları içinde kendilerini en fazla yalnız hissedenlerin 30’lu yaşlardaki beyaz yakalılar olduğuna dikkat çekiyor.

Beyaz yakalı çalışanların yalnızlıkla başa çıkmak için yeni yöntemler arayışında olduğu bu dönemde, gerçek zamanlı online eğitimler sosyal etkileşimi, iş birliğini ve ruh sağlığını güçlendirmek için önemini artırdı. Yalnızca iş süreçlerini destekleyen değil, aynı zamanda çalışanların sosyalleşmesini sağlayan çözümler kritik hale geldi. Canlı gerçekleşen online eğitimler, çalışanların yalnızca yeni beceriler kazanmasını değil, aynı zamanda etkileşim içinde olduğu bir topluluğun parçası hissetmesini de sağlıyor.

“Ruh sağlığı izni” son yıllarda yüzde 300 arttı

Küresel ve toplumsal krizler sebebiyle yaşanan yoğun stres, ağırlaşan yaşam koşulları, ekonomik baskılar, değişen ilişki ve çalışma biçimleri ve kişisel faktörlere bağlı olarak çalışanların yıllık izinlerini kullanma gerekçeleri de değişiyor. Organizasyonların iş-yaşam dengesine ve çalışanların tükenmişlik hissine yönelik geliştirdiği çözümlerden biri de bu bağlamda ‘ruh sağlığı izni’ oldu.

Yalnızlık hissinin iş dünyasındaki yansımaları giderek daha fazla görünür hâle geliyor. Yeni nesil çalışma modellerinin de etkisiyle, birbirleriyle daha az etkileşime geçen çalışanların sosyal bağları zayıflıyor. Uzaktan çalışmanın yerini çoğunlukla hibrit modellerin aldığı günümüzde, yalnızlık hissinin sebep olduğu sorunlar yalnızca bireysel refahı değil, aynı zamanda iş birliği, üretkenlik ve çalışan bağlılığını da doğrudan etkiliyor.

Uluslararası araştırmalar, son yıllarda çalışanların büyük çoğunluğunun yıllık izinlerini “ruh sağlığı” gerekçesiyle kullandıklarını gösterirken, uzmanlar özellikle 2017’den 2023’e kadar olan dönemde ruh sağlığı ile ilgili izinlerin %300 oranında arttığını söylüyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yayınlanan raporlarda özellikle, 2019 yılı itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 1 milyar kişinin ruhsal bozukluk yaşadığı ve çalışma çağındaki yetişkinlerin %15’inin ruh sağlığı sorunlarıyla karşılaştığı belirtiliyor. Ayrıca, depresyon ve anksiyete nedeniyle her yıl yaklaşık 12 milyar iş günü kaybedildiği ve bu durumun küresel ekonomiye yıllık yaklaşık 1 trilyon ABD doları maliyeti olduğu tahmin ediliyor.

Çevrimiçi eğitimler ve aktiviteler bir aradalık duygusunu güçlendiriyor

Canlı ve etkileşimli online eğitimler, yalnızca öğrenme ihtiyacına cevap vermekle kalmıyor, aynı zamanda birbirinden uzak çalışan profesyoneller arasında bir topluluk duygusu inşa edilmesine de yardımcı oluyor. Katılımcılar gerçek zamanlı soru-cevap seanslarına, grup tartışmalarına ve atölye çalışmalarına katıldıkça, topluluk ortamının getirdiği bağlılığı hissetmeye başlıyor. Bu sayede, uzaktan veya hibrit çalışmanın sebep olduğu izolasyon ve yalnızlık duygusu önemli ölçüde azalıyor.

Canlı ve online eğitimlerde katılımcılar farklı sektör, departman ve kültürlerden profesyonellerle etkileşime geçiyor. Kurulan yeni bağlar hem duygusal destek sağlıyor hem de ileride iş birliği yapılabilecek yeni profesyonel bağlantılar sunuyor. Dijital ortamda yer alan ancak canlı olmayan içeriklerin tüketimi bireyleri pasifleştirirken, çevrimiçi eğitimler ve diğer interaktif aktiviteler, canlı oturumlar aracılığıyla eğitmene veya diğer katılımcılara anında soru sorma, cevap alma ve tartışmalara katılma imkânı sunuyor. Bu etkileşim, networking fırsatlarını artırırken bir yandan da profesyonellerin yalnızlık hissini azaltıyor.

 

Yalnızlığın ve stresin artması, çalışanların iş-yaşam dengesi ve ruh sağlığı konularında daha hassas davranmasına neden oluyor. Bu nedenle, yetenekleri elinde tutmak ve başarılı olmak isteyen şirketler çalışan mutluluğuna yatırım yapmak için sorumluluk üstleniyor. Esnek çalışma koşulları, sağlık sigortaları ve mentorluk programları gibi ek faydaların arasına etkileşimli online eğitim ve aktiviteleri de ekleyen şirketler, çalışanlarının hem profesyonel hem de sosyal ihtiyaçlarına yanıt vererek öne çıkıyor.

 

Yeni nesil etkileşimli kurumsal eğitim ve topluluk deneyimi

Teedo, yetkinlik geliştiren ve yeni beceriler edindiren canlı ve online eğitimler ile beyaz yakalı profesyonellerin kariyer gelişimlerini desteklerken, bir yandan da çalışanların sosyal etkileşimlerini artıran ve network yapmayı sağlayan bir eğitim modeli sunuyor. Türkiye’nin en büyük şirketlerinde görev alan C-level yöneticiler tarafından verilen canlı ve online eğitimler, profesyonellerin hem bilgi edinmelerini hem de meslektaşlarıyla aktif bağlantı kurmasını sağlıyor.

Finans, yazılım, sürdürülebilirlik, liderlik, proje yönetimi, işletme-yönetim, satış-pazarlama, marka yönetimi ve insan kaynakları gibi alanlarda eğitimler sunan Teedo, eğitimlerde kurulan kapalı iletişim grupları sayesinde, profesyonellerin birbirleriyle sürekli iletişim ve dayanışma halinde kalarak kurumsal ağlarını genişletmelerine olanak tanıyor.

Çalışma modellerinde yaşanan dönüşümün profesyonellerde yalnızlık hissini derinleştirdiğine dikkat çeken Teedo CMO’su Cansu Karagül, “Teedo olarak, eğitim başlıklarımızı ve yaklaşımımızı, iş dünyasının ve profesyonel çalışanların değişen ihtiyaçlarına en iyi çözümleri sunacak şekilde geliştiriyoruz. Ancak kendimizi bir eğitim platformu olmanın çok ötesine konumluyoruz. Geliştirdiğimiz canlı ve online eğitim programlarında, işinde en iyisi olanlar ile işinde en iyisi olmak isteyen beyaz yakalı profesyonelleri bir araya getirerek, aslında hem birlikte öğrenerek gelişmeyi hem de tecrübe ve deneyimlerin paylaşılarak bir mentorluk ve dayanışma kültürü geliştirilmesini sağlıyoruz. Bu da, yalnızlaşan profesyonellerde bir aradalık duygusunu, deneyim aktarımını ve dayanışma kültürünü pekiştiriyor.

Türkiye’nin önde gelen üst düzey yöneticileri tarafından verilen eğitimlerde, katılımcılarımız güncel iş becerileri kazanmanın yanı sıra farklı sektörlerden meslektaşlarıyla kalıcı bağlar kurarak profesyonel bir topluluğun parçası oluyor. Eğitmenlerimizden ve katılımcılarımızdan aldığımız geri bildirimlerde de eğitimlerin tamamlanmasından çok sonra dahi hem katılımcı-eğitmen hem de katılımcı-katılımcı arasındaki iletişimin devam ettiğini duyuyoruz. Kendi işini kuranlar, sektör değiştirenler, terfi alıp farklı pozisyona geçenler, farklı ülke pazarlarında sorumluluk üstlenenler,iş arayanlar veya farklı motivasyondakiler, eğitim boyunca ve sonrasında hem eğitmenimizin hem de birbirlerinin deneyimlerinden faydalanıyor. Teedo artık Türkiye’nin tüm şehirlerinden olmak üzere her sektörden, uzmanlıktan, yaştan ve cinsiyetten beyaz yakalı profesyonellerin bir araya geldiği bir kariyer hub’ı haline geldi.” dedi.

Şurada paylaş:

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir