Loft Art’ın Yeni Sergisi “Dualite” 15 Mayıs 2025 Tarihinde Kapılarını Açacak  

Loft Art’ın Yeni Sergisi “Dualite” 15 Mayıs 2025 Tarihinde Kapılarını Açacak  

Bağımsız sanatçılara alan açma ve destekleme misyonuyla ön plana çıkan Loft Art, “Dualite” isimli grup sergisini duyurmaktan mutluluk duyar. İkilik kavramı üzerinden şekillenen bir diyalog inşa etmeyi amaçlayan Dualite sergisi, 13 bağımsız sanatçının katılımıyla “Alara Başar, Batuhan Daşdemir, Dilara Pak, Eda Duru Çetin, Fatih Kahya, Gonca Acar, Mustafa Mutlu, Mesut İkinci, Oğuzhan Atatanır, Özlem Çetin, Reyhan Mente, Seda Dokumacı ve Sefa Çatuk– 15 Mayıs – 29 Haziran 2025 tarihleri arasında Loft Art’ta ziyaret edilebilecek.

Loft Art’ın bu yeni sergisi, sanat üretiminde sıklıkla karşımıza çıkan ikilik kavramı üzerinden şekillenen bir diyalog alanı inşa etmeyi amaçlıyor. Sergi, karşıtlıklar, benzerlikler ve geçişkenlikler üzerinden ilerleyen ikili sunumlar aracılığıyla, sanatçılar ve eserler arasında çok katmanlı bir söylem öneriyor.

Modern ve çağdaş sanat pratiğinde ikilik yalnızca bir karşıtlık biçimi olarak değil, aynı zamanda anlam üretiminin temel araçlarından biri olarak varlık gösterir. Beden ve ruh, doğa ve yapay, gerçeklik ve temsil, hareket ve durağanlık gibi eksenlerde şekillenen bu karşıtlıklar, bu sergide birbirleriyle ilişki kuran ve birbirlerini dönüştüren ikili anlatılar olarak sunuluyor.

Sergi kurgusu, duo eşleşmeleri üzerinden yapılandırılmıştır. Her ikili, yalnızca biçimsel veya tematik benzerlikler üzerinden değil, kimi zaman zıtlıklarıyla, kimi zaman da beklenmedik uyumlarıyla izleyiciyi düşünsel bir sorgulamaya davet eder. Bu birliktelikler, sanatçıların üretim biçimleri ve içerik dünyaları arasında açık ya da örtük diyaloglar kurarak serginin kavramsal omurgasını oluşturur.

Bu diyaloglar yalnızca eserler arasında değil, aynı zamanda sanatçının zihin dünyası ile izleyicinin algısı arasında da kurulmaktadır. Sergi, izleyiciyi yalnızca birer görsel nesneyi değil, bu nesneler arasındaki ilişki biçimlerini, temas noktalarını ve kırılmaları da gözlemlemeye çağırır.

Her duo, izleyicinin anlam üretim sürecine dahil olabileceği, çok katmanlı bir etkileşim alanı sunar. Böylelikle sergi, tekil anlatıların ötesine geçerek, çok sesli, geçişli ve diyalojik bir yapı önerir. Bu yapı, sanat eserlerinin birbirleriyle ve izleyiciyle kurduğu ilişki biçimlerinin akışkan, dönüştürülebilir ve çoğul olabileceğini gösterir.

“Her iş, yanındakiyle konuşur, kimi zaman tartışır, kimi zaman tamamlar. Bu sergi, karşılaşmalar ve temaslar üzerinden sanat üretiminde ikili anlatım biçimlerinin potansiyelini araştırıyor.”

Şurada paylaş:

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir