Süt dişi değil mi nasıl olsa düşecek demeyin! SÜT DİŞLERİNİN TEDAVİ EDİLMESİ NEDEN ÖNEMLİ?

Süt dişi değil mi nasıl olsa düşecek demeyin! SÜT DİŞLERİNİN TEDAVİ EDİLMESİ NEDEN ÖNEMLİ?

Diş hekimi ziyaretlerini yetişkinler bile zorlayıcı olarak nitelendirirken, söz konusu çocuklar olunca durum biraz daha karmaşık bir hale geliyor. Hele ki rutin kontroller ihmal edilmiş ve çocuk diş hekimine diş ağrısı şikâyeti ile başvurulmuşsa, çocuk hastanın yapılması gereken diş tedavileri için uyum göstermesi de her zaman mümkün olmuyor. O zaman ebeveynlerin en sık sorduğu soru ‘Süt dişi değil mi tedavi edilmesine gerek var mı?’ oluyor. Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir bu sorunun cevabını veriyor.

Dişlerin ve dişleri çevreleyen yumuşak ile sert dokuların; sağlığı, hayat kalite standartlarını korumadaki önemine vurgu yapan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Bu durumlar genel sağlığın devamlılığı için kilit rol oynar. Ancak, maalesef diş çürükleri, çocuk yaştaki bireylerin de büyük çoğunluğunu etkilemeye devam eden, en sık görülen enfeksiyon hastalığıdır. Süt dişleri, çocukların imza niteliğindeki gülümsemelerine olan tatlı etkilerinin yanı sıra; çiğnemeye, düzgün beslenmeye katkıda bulunurken, tüm seslerin düzgün öğrenilerek fonasyonu da içine alan konuşma fonksiyonlarının ve yüz çene bölgesine ait kas-iskelet yapısının gelişmesinde görev alırlar.” dedi.

Erken diş çekimlerine dikkat!

“Süt dişlerinin bir diğer önemli görevinin ise daimi dişler gelene kadar, çenede daimi dişlerin geleceği bölgelerde yer tutma görevi üstlenmeleri ve yeni gelecek dişler için rehberlik etmeleridir. Bu nedenle süt dişlerinin ideal düşme zamanlarına kadar ağızda tutulması büyük önem taşır.” diyen Nurgül Demir sözlerine şöyle devam etti: “Uzun süre tedavi edilmediği için genişleyerek dişte boyut kaybına sebep olan diş çürükleri, enfeksiyona veya başka bir etkene bağlı olarak bazı sonuçlar doğurabilir. Düşme yaşı gelmeden çekilen ‘erken süt dişi çekimleri’ daimi dişlerin dizileceği çene arkı üzerinde yer kaybına sebebiyet vererek, daimi diş diziliminde çapraşıklıklara ve dişlerin gömülü kalmasına yol açabilir. Bu yer kaybı, dişlerinde çapraşık dizilim, çenelerinde kapanış bozukluğu olan ya da genetik yatkınlık sebebiyle olması beklenen bir hastanın probleminin şiddetlenmesine de sebep olabilir.”

Doğuştan kalp rahatsızlığı ile doğan çocukların ağız hijyeni önemli

Diş çürüklerinin genel sağlık üzerindeki etkilerine de değinen Nurgül Demir “Zamanında tedavi edilmeyen diş çürükleri ilerleyerek, dişte enfeksiyon oluşmasına neden olabilir. Yüzde şişlik, gece uyutmayan diş ağrısı gibi akut şikayetlerle kendini belli ederek, genel vücut sağlığını da riske sokan acil bir durum oluşturabilir.  Özellikle doğuştan kalp hastalığı ile dünyaya gelen çocuklarda ağız hijyeninin en üst seviyede idame ettirilmesi ve diş çürüğüne bağlı enfeksiyonların önlenmesi göz ardı edilemez bir öneme sahiptir. Kalp kası enfeksiyonu olarak bilinen, ‘enfektif endokardit’ gelişmesi riski bu çocuklarda yüksektir. Diş enfeksiyonları, diş tedavileri, günlük diş bakım rutinleri sırasında oluşabilecek bakteri yayılımı enfektif endokardite sebep olabilir.” dedi. En ideal ve kolay diş tedavisinin çocuklarda ağız hijyeni alışkanlıklarının düzenli olarak idame ettirilmesinin yanında, çürük yapıcı gıdalardan uzak durulması olduğunu aktaran Dt. Nurgül Demir diş çürüklerinin önlenmesi gerektiğini ifade ederek “Ancak, diş çürükleri var ise çocuk diş hekiminin klinik muayenesi ve profesyonel yönlendirmesine göre gerekli olan diş tedavileri vakit geçirilmeden yapılmalıdır.” açıklamasında bulunarak dikkat edilmesi gereken hususları 5 başlıkta toparladı;

 

  1. Çocuklarda rutin diş muayenelerinin bebeklik döneminde ilk süt dişleri çıkmaya başladığı andan itibaren yapılmaya başlanması, ağız ve diş sağlığının devamlılığı için şarttır.
  2. Çocuğun düzenli kontrollerle diş hekimine ve muayene koltuğuna alışması, ileride diş tedavisi yapılması gerektiği durumlarda herhangi bir kaygı hissetmeden; tedavi sırasında çocuk diş hekimine güven duymasını sağlayacak ve tedavinin uyum içinde yürütülmesinde yardımcı olacaktır.
  3. Çocuk diş hekiminin önerileri doğrultusunda diş fırçalama alışkanlığının devamlılığı sağlanmalı ve 10 yaşına kadar mutlaka ebeveyn kontrolünde olmalıdır.
  4. Şeker tüketim sıklığının artmasıyla birlikte, diş çürüğü riski de artmaktadır. Çocuklarda diş çürüğü oluşumunun engellenebilmesi için şeker, çürük yapıcı tatlandırıcı içeren paketli gıdalardan uzak durulmalı ve karbonhidrat içeren gıdaların tüketimi mümkün olduğunca sınırlandırılmalıdır.
  5. Süt dişi çürükleri de zamanında tedavi edilmediği takdirde hayat kalitesini etkileyen ve genel sağlığı riske sokan sonuçlar ortaya çıkmasına sebep olabilir. Çocuk diş hekimine başvurmak için, çocukta diş ağrısının başlamasını beklemek doğru bir yaklaşım değildir

Şurada paylaş:

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir