TAG Heuer, 2025 Watches and Wonders fuarında dört ikonik koleksiyonuna eklediği yenilikçi dokunuşları sergiledi.
Saatçilik dünyasında bazı tasarımlar, sadece estetik görünümlerinden dolayı değil, bir dönemin ruhunu yansıtmalarıyla da ölümsüzleşiyor. TAG Heuer de 2025 Watches and Wonders’da dört ikonik koleksiyonunu yenilikçi dokunuşlarla yeniden yorumlayarak dünyanın dört bir yanından gelmiş saat severlerin beğenisine sundu. Zamansız şıklık, hız ve mühendislik harikası detaylarla şekillenen koleksiyonların her biri, markanın mirasını modern tasarımlarla birleştiriyor.
TAG Heuer Carrera: Beads-of-Rice Bileziğin Dönüşü
TAG Heuer’in köklü mirasının simgelerinden Carrera koleksiyonu, 1960’ların zarafeti ve modern konforu buluşturan Beads-of-Rice bilezik ile yeniden hayat buluyor. Özenli bir işçilikle tasarlanan bilezik, daha ergonomik bir yapıya sahip olup bilekle mükemmel bir uyum sağlıyor.
İnce fırçalanmış ve cilalanmış çelikten üretilen yedi sıralı tasarım, güç ile zarafet arasında mükemmel bir denge kuruyor. Aynı şekilde ince fırçalanmış ve cilalanmış, katlanabilen toka, üzerinde iki adet güvenlik düğmesi ve TAG Heuer zanaatkarlığının kalkan formlu amblemini taşıyor.
Yeni bilezik tasarımı, sembolik “glassbox” segmentindeki dört yeni TAG Heuer Carrera Chronograph modelinde yer alacak. 2023 yılına ait siyah ve imzalı mavi TAG Heuer Carrera kronograflarında ve yakın zamanda piyasaya sürülen 2024 “Panda” ve “mavi-yeşil Dato” modellerinde tanıtılacak. Şıklığı, rahatlığı ve tam bir TAG Heuer tasarımı olmasıyla öne çıkan Beads-of-Rice bileklik, günümüzün TAG Heuer Carrera koleksiyonuna zamansız bir cesaret katıyor.
TAG Heuer Formula 1: Hız ve Yeniliğin Buluşması
Yıllar içinde TAG Heuer Formula 1; efsanevi elçilerle çalışmaktan Kith ve Oracle Red Bull Racing gibi güçlü markalarla ortaklık kurmaya kadar, yolculuğunu şekillendiren iş birlikleriyle gelişimini sürdürdü.
Her iş birliği markanın DNA’sında ve saat tutkunlarının kalbinde silinmez izler bırakarak, koleksiyonun yalnızca hassas bir zaman ölçümünden ibaret olmadığını, yarış heyecanını iliklerine kadar hissettiren bir ruhu da taşıdığını ispatladı.
Formula 1®’in resmi zaman tutucusu TAG Heuer, sporla köklü bir ilişkiye sahip. Markanın; 1971’de Ferrari, 1979’da McLaren gibi öncü sponsorluklardan modern yarışların nefes kesici bitişlerinin zamanını tutmaya uzanan mirası, tarihe altın harflerle kazındı. Bugün ise TAG Heuer Formula 1 koleksiyonu efsanevi geçmişi eşsiz tasarım anlayışıyla birleştiren yeni modellerini saat tutkunlarına sunarak bu güçlü bağı onurlandırmaya devam ediyor.
Markanın mirası, 1971’de Ferrari ve 1979’da McLaren gibi öncü sponsorluklardan modern yarışlardaki en tırnak ısırtan bitişlerin zamanlamasına kadar onlarca yıllık yüksek hızlı tarih boyunca damgalanmıştır. Şimdi, TAG Heuer Formula 1 koleksiyonu bu bağı kutlamaya devam ediyor ve inanılmaz tarihi ileri görüşlü tasarım ve yenilikle harmanlayan yeni saatler piyasaya sürüyor.
Mekanizmanın ötesinde, TAG Heuer için yeni bir malzeme olup, hafifliği, dayanıklılığı, sınırsız renk olanağı ve hem ergonomiyi hem de estetiği optimize etmesiyle bilinen TH-Polylight’ın tanıtımı, TAG Heuer’in inovasyona taahhüdünde bir başka kilometre taşını işaret ediyor.
Dokunsal deneyim baştan yaratılarak, döndürüldüğünde rafine bir mekanik ses üreten sofistike bir hassasiyet kazandırıldı. İster pistte ister şehirde, yeni saatler her koşulda güçlü bir duruş sergiliyor çünkü yarış asla bitmiyor.
TAG Heuer Formula 1 hayranlarının çok sevdiği ikonik şeklinde yeniden tasarlanan çift yönlü bezel, TH-Polylight’tan elde edildi. Duyusal deneyim yeniden işlendi ve bezele, döndürüldüğünde rafine bir mekanik ses üreten sofistike bir dokunma hassasiyeti kazandırıldı. İster pistte ister şehirde kullanılsın, yeni saatler her koşulda güçlü bir tavır takınıyor çünkü yarış asla bitmiyor.
TAG Heuer Carrera Day-Date: Başarıya Adanmış Bir Zaman Tutucu
TAG Heuer Carrera Day-Date, uzun zamandır TAG Heuer portföyünün temel taşlarından biri olarak biliniyor. Mütevazı zarafeti ve güvenilir işlevselliğiyle birçok kişinin bilekleri ve kalplerinde yer edinmiş modelin önemini fark eden TAG Heuer, Carrera Day-Date’i daha da yükseltmek için üretim mekanizması, rafine estetiği ve müşterilerin farklı beklentilerini karşılayan genişletilmiş yelpazesi gibi yeniliklerle yeniden tasarladı.
TAG Heuer Carrera, 1963’te doğdu. Pürüzsüz hatları ve inovatif kronograf tasarımıyla kısa sürede yarış dünyasının altın çağının sembolü haline geldi. Ancak markanın motor sporları dünyasındaki yerini sağlamlaştıran şey, Jack Heuer’in kazanan sürücülere altın TAG Heuer Carrera saatleri hediye etme kararıydı. Saatler, motor sporlarının ve ötesindeki ikonik isimler tarafından takıldı ve hızla başarı sembolü haline gelerek iyi şansın simgesi oldu.
Motor yarışlarının en ikonik figürlerinden bazıları ve daha fazlasının taktığı bu saatler, hızla başarının -ve bazı durumlarda iyi şansın- simgesine dönüştü. TAG Heuer Carrera’nın “Başarı Saati” statüsünün en dikkat çekici örneklerinden biri, 1970’te TAG Heuer Carrera referans 1158’in piyasaya sürülmesiyle gerçekleşti.
Şimdi, 2025’te TAG Heuer, Carrera Day-Date ile TAG Heuer Carrera’nın motor yarışlarının tarihi anlarına ilişkin derin bağını kutlayarak bu zengin mirası onurlandırmaya devam ediyor. Hikaye dolu geçmişine dayandırılmış koleksiyon, nesiller boyunca TAG Heuer Carrera’yı tanımlayan başarı ve sınırları aşma ruhunu yansıtıyor.
TAG Heuer Monaco Split-Seconds Chronograph | F1: Hassasiyet ve Tasarımın Kalbi
TAG Heuer Monaco Split-Seconds Chronograph | F1®’ın özünde otomatik split-seconds kronograf Calibre TH81-00 yer alıyor. Bu mekanizma, TAG Heuer tarafından şimdiye dek yapılmış en hafif fakat en gelişmiş kronograf kalibrelerinden biri olarak öne çıkıyor. Split-seconds işlevi veya Fransızca’da “Rattrapante”, karmaşık yapısıyla tanınıyor. Ustaca tasarlanmış mekanizma, birden fazla yarış turunu ya da aynı anda gerçekleşen spor karşılaşmalarını takip etmek için iki ayrı zaman aralığını eş zamanlı bir biçimde ölçmeye olanak veriyor.
Saatin parlak kırmızı tonlu, yarı saydam kadranı, yarış gününün adrenalin dolu atmosferini yansıtıyor. Kronograf sayaçları; asfalt benzeri bir bitiş, beyaz ve sarı başlangıç çizgisi konumları ve resmi F1 tipografisini içeren yarış pisti tasarımından esinlenerek, sporun görsel dili ve rekabetçi ruhuna otantik bir selam gönderiyor. Sayaçlarda ayrıca, İngiliz yorumcu David Croft’un şu meşhur ifadesi de bulunuyor: “LIGHTS OUT & AWAY WE GO.” Bu efsanevi açıklama her Grand Prix başlangıcının heyecan verici anlarını yakalayarak, onu saatin kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline getiriyor.
TAG Heuer, saatçiliğin geçmişine duyduğu saygıyı, inovatif yaklaşımı ve yeni koleksiyonlarıyla geleceğe taşıyor. Zamansız tasarımlar, yüksek performans ve mühendislik harikası detaylarla şekillenen modeller, markanın öncü ruhunu bir kez daha kanıtlıyor.
TAG Heuer tasarımlarını; resmi satış noktaları TAG Heuer İstinye Park, TAG Heuer Galataport, Quadran İzmir İstinye Park ve Quadran Land of Legends Antalya butiklerinden ya da quadran.com.tr web sitesi üzerinden uluslararası garantisi ile birlikte satın alabilirsiniz