THE PENINSULA HOTELS, DÜNYACA ÜNLÜ “ART IN RESONANCE” PROGRAMININ  2025 EDİSYONUNU TANITIYOR

THE PENINSULA HOTELS, DÜNYACA ÜNLÜ “ART IN RESONANCE” PROGRAMININ  2025 EDİSYONUNU TANITIYOR

The Peninsula Hong Kong’da düzenlenen sürükleyici sergi, üç vizyoner sanatçının özel olarak hazırlanan eserlerini ve ‘Victoria and Albert Museum’ ile hayata geçirilen yeni iş birliğini tanıtıyor.

Sanata ve vizyoner sanatçıların çalışmalarına verdiği desteği global Art in Resonance programıyla ortaya koyan The Peninsula, programın en yeni ayağını Hong Kong’daki en prestijli otelinde çarpıcı bir sergiyle başlatıyor. Art Basel Hong Kong kapsamında ilk kez sergilenecek ve Mayıs ayı boyunca halka açık olacak bu özel sergi, ‘Victoria and Albert Museum’ (V&A) iş birliğiyle hazırlanıyor. Sergi kapsamında, yerel sanatçılar Phoebe Hui ve Chris Cheung ile Şanghay merkezli sanatçı Lin Fanglu tarafından özel olarak üretilmiş eserler sanatseverlerle buluşuyor.

Sınırları zorlayan bu sanatçıların özgün eserleri, The Peninsula Hong Kong’un halka açık alanlarında sergilenecek olupsergi süresince hem otel misafirlerinin hem de sanatsever ziyaretçilerin ziyaretine açık olacak. Art in Resonanceprogramının 2025 edisyonu, heyecan verici ve etkileşimli sanat deneyimleri sunarken, The Peninsula Hong Kong’un şehrin kültürel dokusundaki önemli rolünü bir kez daha vurguluyor.

Yenilikçi ve Etkileşimli Yeni Eserler

Sergi, Art in Resonance sanatçılarının yaratıcı vizyonunu ön plana çıkarıyor. Sanatçılara ait eserler, The Peninsula Hong Kong’un farklı alanlarında sergilenecek olup otelin ikonik cephesi, The Lobby ve The Verandah bu özel çalışmalara ev sahipliği yapıyor.

Otele gelen ziyaretçileri karşılayan ilk eser, multimedya sanatçısı Phoebe Hui’nin (Hong Kong, Çin) otelin dış cephesinde yer alan büyük ölçekli gökbilim temalı enstalasyonu Lunar Rainbow olacak. Bu etkileyici çalışma, 17. yüzyıldaki bilimsel ay çizimlerinden günümüzün açık kaynaklı arşivlerine kadar uzanan ay imgelerinin evrimini izleyen özel bir program kullanılarak oluşturuldu. Alüminyum paneller üzerine dijital olarak basılmış parçalı ay görsellerinden oluşan eser, geçmiş ile bugünü modern bir bakış açısıyla harmanlıyor.Özel olarak tasarlanmış aydınlatma sistemi, nadir görülen bir doğa olayı olan “moonbow” (aykuşağı) fenomenini yansıtarak yeni olasılıklara ve farklı bakış açılarına ilham veriyor. Hui’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük sanat eseri olan Lunar Rainbow, dayanıklılık ve umudun güçlü bir sembolü olan aya bir saygı duruşu niteliği taşıyor. İzleyicileri bilinmeyene doğru adım atmaya davet eden bu enstalasyon, belirli bir açıdan bakıldığında ayın parçalarının birleşerek bütünsel bir görüntü oluşturduğu sürpriz bir ansunuyor. Bu optik illüzyon, merak ve hayranlık uyandıran bir algı macerasına kapı aralıyor.

Ziyaretçiler, The Lobby’de tekstil sanatçısı Lin Fanglu’nun (Dalian, Çin) büyüleyici enstalasyonu She’s Bestowed Loveile karşılaşıyor. ‘Victoria and Albert Museum’ Asya Departmanı Küratörü Dr. Xiaoxin Li tarafından kürate edilen bu büyük ölçekli eser, enerjiyi, duyguları, yaşam döngüsünü ve sevgiyi simgelemek için kırmızıya boyanmış tekstil malzemeleriyle oluşturuluyor. Enstalasyonun yükselen formları, tüm varoluşu besleyen ana figür olarak bilinen Yunan tanrıçası Gaia’yı anımsatıyor. Bu eser aracılığıyla sanatçı, kadınların sevgisinin ve gücünün dünya kadar engin ve derinolduğunu vurguluyor. Sanatçı, Çin’in Yunnan eyaletinde yaşayan Bai azınlığının geleneksel tekstil zanaatı ve bu kültürü nesiller boyunca yaşatan güçlü kadınlardan ilham alıyor. She’s Bestowed Love, The Peninsula’nın temsil ettiği geçmişin mirasını sahiplenirken modern dünyaya uyum sağlama değerini yansıtıyor.

Ziyaretçileri The Verandah’da karşılayacak üçüncü enstalasyon, yeni medya sanatçısı h0nh1m’in (Hong Kong, Çin) izleyicileri içine çeken eseri The Flow Pavilion olacak. Tai Ping iş birliğiyle hayata geçirilen bu çalışma, halıyı yenilikçi bir sanat aracı olarak kullanarak gelecek teknolojilerini geleneksel el işçiliğiyle buluşturuyor. Enstalasyonun merkezinde, modern bir çay evinden ilham alınarak tasarlanmış tek yönlü bir ayna yapısı bulunuyor. Bu yapı, The Verandah’daki Zen Bahçesi’nin odak noktası oluyor. Çay evinin içinde, programlanmış robotik sistemler sanatçının meditasyon sırasındaki beyin dalgalarını halı üzerinde dinamik ve detaylı desenlere dönüştürecek. Bu enstalasyon, ziyaretçilere derin bir odaklanma ve huzur hissi yaşatan çok katmanlı bir deneyim sunmayı hedefliyor.

The Peninsula Hong Kong’da Yaratıcılığı Hayata Geçirmek

Art in Resonance programını The Peninsula Hong Kong’da daha da özel kılmak için otel, sanat temalı çeşitli özel deneyimler sunuyor. Bu kapsamda, sanat eserlerinden ilham alan gastronomi ve içecek seçenekleri ziyaretçileri bekliyor. The Lobby’de, sergilenen eserlerden ilham alınarak hazırlanan tatlılar ve İngiliz köpüklü şarabı eşliğinde özel bir Afternoon Tea deneyimi sunuluyor. The Lobby ve The Verandah’da ise sanat eserlerinden esinlenerek tasarlanmış çikolatalı bonbonlar ve kurabiyeler misafirlere ikram ediliyor. Ayrıca, Phoebe Hui ve Lin Fanglu’nun enstalasyonlarını yansıtan özel çikolata ikramları konukların odalarında yer alıyor. Misafirler, sergi süresince Felix ve The Bar’da, sanat eserleriyle uyumlu şekilde tasarlanmış özel kokteylleri deneyimleyebiliyor. Bunun yanı sıra, misafirler için özel konaklama paketi ve rehberli sergi turları da program kapsamında yer alıyor.

Şurada paylaş:

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir