Türkan Şoray’ın hayatına farklı bir bakış



Kariyerinde başrolde oynadığı 222 filmle dünya rekortmeni olan Türk sinemasının ‘Sultan’ı Türkan Şoray, hakkında en çok kitap yazılan ünlülerin başında yer alıyor.

Gazeteci – yazar Bircan Usallı Silan da Türkan Şoray hakkında okunası bir kitap yazdı; ‘Türkan ve Hayat’

Gazeteci – yazar Bircan Usallı Silan’ın Türkan Şoray hakkında yazdığı ‘Türkan ve Hayat’ adlı kitabın tanıtım toplantısında Türkan Şoray’a bakarken tanışmamızın üzerinden 25 yıl geçtiğini fark ettim. Sonra da kendi kendime; “İyi ki Türkan Şoray ile aynı zaman diliminde yaşıyorum, iyi ki göz göze gelme, öpme, sarılma, röportaj yapma, sohbet etme şansına sahip oldum ama keşke, 25 yıl öncesine dönebilsem. O zaman Türkan Şoray ile daha çok zaman geçirmek için daha dikkatli olur, daha fazla fırsat kollardım” dedim.

Uzun uzun Türkan Şoray’a bakarken basın toplantısının başladığının farkında değildim. Bircan Usallı Silan’ın; “Haydi Mehmet, bir soru sor” demesiyle kendime geldim. Sorduğum ilk soru da; “Oyunculuğu bırakarak hayranlarınıza haksızlık ettiğinizi düşünmüyor musunuz?” oldu.

Bircan Usallı Silan

Türkan Şoray’ın cevabı, Türkiye’deki sinema – dizi sektörünün belli yaşın üzerindeki oyuncular hakkındaki tasarrufun aynasıydı. Nedense belli yaşın üzerindeki oyuncular, genelde; ‘Anne’, ‘Baba’, ‘Nine’ ve ‘Dede’ rollerinin dışındaki bir karakter için düşünülmezler. Şoray, her zamanki nezaketiyle şöyle cevap verdi; “Daha çok diziler gündemde. Ben de bir – iki dizi yaptım, bunlar çok sevilen dizilerdi. Yaşıma uygun rollerdi ve başroldü. Bir meseleyi, toplumsal bir hikâyeyi, benim yaşlarımda bir kadının hikâyesini anlatan senaryo olursa sinema filmi yapabilirim. Böyle bir hikâye gelmiyor. Senaryo yazarlarımız az. Belli bir yaştan sonra ikinci, üçüncü planda roller oluyor. Ben de bunları oynamak istemiyorum. İster istemez yaş aldıkça yüz hatlarınız değişiyor, gençlik güzelliği kalmıyor. Beni o halimle seven seyircimi de hayal kırıklığına uğratır mıyım diye düşünüyorum.”

Yıllarca merak ettiğim konulardan biri, ‘Dört Yapraklı Yonca’nın üyeleri; Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Fatma Girik‘in rol alacağı bir filmin neden çekilmediği olmuştur. Büyük yapımcılar, ortaya İMECE usulü para koyup, bir film çekmiş olsalardı ne kadar kıymetli bir yapım olacaktı. Ayrıca ortaya konan o para, sinema gösteriminden çıkmasa bile yıllar içinde TV yayınlarından fazlasıyla çıkarılabilirdi. Olmadı, olamadı… Yazık oldu…

‘Türkan ve Hayat’a gelince;

Türkan Şoray, kitabın nehir söyleşi tarzında yayımlandığını belirterek, duygularını; “Kitabı hazırlayan, benimle söyleşi yapan Bircan, 20 senedir dostum. Her saniye birlikte olduğum bir insan ve çok sevdiğim, güvendiğim birisi. Böyle bir kitap, onun teklifi. Ben de onu çok sevdiğim ve güvendiğim için ‘evet’ dedim. Bircan sordu, ben de bütün samimiyetimle ne hissediyorsam onları anlattım ve bu kitap ortaya çıktı” şeklinde ifade etti.

Türkan Şoray, kitabın kariyerinden çok kendisini ele aldığının altını çizerek; “Beni nasıl gördüyse, nasıl tanıyorsa, o anki duygularımla, hislerimle benimle neler paylaştıysa onları aktarmış. Benim iç dünyamla ilgili sorular oldu. Ben de bütün içtenliğimle o soruları cevapladım. Samimiyetimle iç dünyamı anlatan bir kitap oldu” değerlendirmesinde bulundu.

“O BAKIMDAN OKURLARSA MUTLU OLURUM”

Kitabın yaklaşık bir yılda hazırlandığını söyleyen Türkan Şoray, gelecek kuşaktaki sinemacıların bu kitapla hayat tecrübelerinden istifade edebileceğine söyledi: Sinema beni değiştiren, olgunlaştıran, hayata bakışımı değiştiren şey. Bu kitapla sinemanın ne kadar büyük ve etkili bir sanat dalı olduğunun belki farkına varacaklar. Okuduktan sonra sinemanın bir insanı ne kadar değiştirebileceğini görecekler. O bakımdan okurlarsa mutlu olurum.

Bircan Usallı Silan – Türkan Şoray

‘Türkan ve Hayat’ın yazarı Bircan Usallı Silan ise kitabın ortaya çıkış hikâyesini şöyle anlattı: Benim bu kitapta sayılarla hiç işim olmadı. Ben Türkan Şoray’ı tanıdıkça sevdim. Bana bıraksalardı kitabın adını ‘Türkan’ın Ruhuna Yolculuk’ yapacaktım. Korkularını, sevinçlerini, canı istediğinde duvar örmesini, insanları kırmaktan korkmasını, kırılmaktan korktuğu için kapıları kapatmasını, küçük bir çocuğun kafasını okşamak için bir sürü insanı yarıp geçmesini, madencilerin direnişlerinde yüreğinin sızlamasını, depremzedelerle beraber olmasını, toplumsal olayları sahiplenişini ve duygularını, yani ‘insan Türkan’ı anlatmaya çalıştım.

Türkan Şoray gibi dünyada 222 başrol oynamış başka kimsenin olmadığına dikkati çeken Bircan Usallı Silan; “Bundan sadece rakam olarak bahsettim ama benim için önemli olan ‘Yağmur’un annesi Türkan’, ‘kadın Türkan’dı. Tabii arada aşktan, terk edilmekten, aldatmaktan, aldatılmaktan da konuştuk. Bana bazen, ‘Bircan hani sen sadece ruhuma yolculuk yapacaktın’ dedi ama çok keyifli, güzel bir yolculuk oldu” dedi.

Türkan Şoray, gazetecilerin sorularını yanıtlarken hiç aldatılıp – aldatılmadığı da soruldu. Şoray, bu soruya; “Evet, aldatıldım” diyerek yanıt verirken kendisini kimin aldattığını söylemedi.

Şurada paylaş:

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı Erişim