Helin Avşar
Helin Avşar’ın ablası Hülya Avşar olduğu için kendisi magazin dünyasının yıllardır gözbebeği. Asıl işi nedir kimse bilmiyor. Bir ara şarkıcılık yapmıştı galiba. İşte süslenip püsleniyor sonra ünlü bir mekana giriş yaparken magazin muhabirlerine iki üç demeç verip gündemde sansasyon yaratmaya çabalıyor. Hoş bir hanım kızımız olduğu ve ablası çok ünlü olduğu için de figüran kategorisinden başlayıp ünlüler kategorisine giriş yaptı. Sürekli dış görünümüyle uğraştığı için de son moda her şeyi deniyor. Yıllarca platin sarısı saçlarla ve ince yay kaşlarla görmeye alıştığımız Helin Avşar artık kestane rengi saçlarla ve üç parmak kalınlığında kaşlarla karşımızda. Makyajsız halini hiç konuşmamayı tercih ediyoruz deyip tadında bırakalım.
Serenay Aktaş
Serenay Aktaş ilk tanınmaya başladığında makyaj yapmayan halini gördük ve “kim bu güzel kız” dedik. Fenomen yarışma programı Survivor’da yarışan güzel kızın daha önce profesyonel olarak top koşturan bir futbolcu olduğunu öğrendiğimizde ise ağzımız şaşkınlıktan açık kaldı. O kadar güzel bir kızın futbol oynadığı düşünmek garip gelmişti çünkü. Biz o kadar güzel olsak mankenlikten dizi oyunculuğuna veya şarkıcılığa veya hiç olmadı televizyon programı sunuculuğuna dikey geçiş yapardık çünkü. Simsiyah kıvırcık saçlar, süt gibi bir ten rengi, kara kaşlar ve açık renk gözleriyle bu dünyadan değilmiş gibi bir güzelliği vardı çünkü. Sonra ünlü oldu ve başladı fön çektirip makyaj yapmaya. Onun yabani güzelliğine hayran olanlar bu sosyetik imajını yadırgadı tabii.
Alicia Keys
Alicia Keys ilk ünlü olduğunda çok iyi sesi olan ve süper piyano çalan bir şarkıcıydı. 2000’li yıllarda yaptığı “New York” parçasıyla müzik listelerinde bir numaraya yükselmişti. Çektiği kliplerde çıktığı konserlerde öyle aşırı makyaj yapmazdı ama mutlaka bir göz kalemi bir rimel olurdu. Derken 2016 yılında bu #nomakeup akımının öncülerinden olmaya karar verdi. Önce bir klip çekti, sıfır makyajla yakın planda güzelliğini sergiledi. Sonra kırmızı halılarda yine makyajsız boy göstermeye başladı. Herkes bu duruşundan çok etkilendi tabii. İşin aslı ortaya çıktığında da olaylar karıştı. Zira makyajsız güzel görünmek için yaptırdığı cilt bakımlarının maliyeti inanılmazdı. Hatta kendine özel bir cilt bakım danışmanı bile vardı ve her yere yanında götürüyordu.
Hadise
Hadise ve makyajlarını mı konuşalım yoksa Hadise ve saç renklerini mi konuşalım karar veremiyoruz. Yıllardır bir o imajı deniyor bir bu tarzı deniyor ve bir türlü aradığı veya istediği o ideal görünüme kavuşamıyor sanki. Bazen “hah olmuş” dediğimiz anda gidip her şeyi mahvediyor. Tam saçlar ve kaşlar birbirleriyle uyumluyken hiç olmayacak renklerle makyajlar yapınca gözümüzü başka yere çevirmek zorunda kalıyoruz. Veya bir gün bir bakıyoruz, saç makyaj her şey yerinde ama fırfırlı puantiyeli dantelli püsküllü bir müsamere kıyafetiyle görüntüyü yine bulandırmış. Zayıflamak için özel spor hocalarına para harcayacağına zevkli bir stiliste yatırım yapmasını şiddetle öneririz.
Lady Gaga
Lady Gaga’nın MTV Müzik Ödülleri ödül törenine gerçek et parçalarından yapılmış bir kostümle gittiği yılı hatırlar mısınız? Aylarca gündemde kalmıştı. Yaptığı bir numaralı dans parçalarının getirdiği şöhreti önemli toplumsal konulara dikkat çekmek için kullanan Lady Gaga, o geceki kostümünü endüstriyel et imalatının yaşattığı acılara çekmek için giymişti çok da başarılı olmuştu. Yaptığı her klipte çılgın makyaj tekniklerini gözümüze sokmayı seven Lady Gaga geçen yıl Oscar ödülü aldığı törene oldukça sade ve şık bir görünümle katılmıştı. Gündelik hayatında sadeliği seçen Lady Gaga cilt bakım konusunda ise tam bir maske bağımlısı. Günün her saati için ayrı bir yüz maskesi var.
Berrak Tüzünataç
Dik köşeli çene kasları, çıkık elmacı kemikleri, çok çok açık mavi gözleriyle Berrak Tüzünataç adeta çizilmiş gibi. Kendinden dalgalı siyah saçları, doğal olarak yoğun ve kıvrık uçlu siyah kirpikleri ve güzel biçimli kaşlarıyla da insanı kıskançlıktan çatlatacak cinsten. Bütün bunlara bembeyaz cildi, kalkık ince burnu ve mükemmel diş yapısı eklenince ortaya müthiş bir kadın çıkıyor. Makyaj yapmama akımını duysa bile aldırış etmeyecek bir karakteri var ama yine de farkında olmadan bu akımın içinde. Gündelik hayatında neredeyse hiç makyaj yapmıyor ve yine de şahane görünüyor. Doğal yaşamı ve sporu çok seven Berrak Tüzünataç’ın biraz fazla zayıfladığını da unutmadan ekleyelim.
Burcu Biricik
Burcu Biricik’in kariyeri boyunca beklediği çıkışı “Hayat Şarkısı” dizisiyle yakalamasının haklı bir sebebi var. Herkes onu ekranda gördüğü zaman “kim bu kız?” diye birbirine sordu. O kadar farklı bir güzelliği vardı ki daha önce görmüş olsak hatırlardık. Doğrusunu isterseniz aslında onu daha önce görmüşüzdür ama güzelliğini fark etmemişizdir. O dizideki görünümü sayesinde farkını ortaya koymuştu çünkü. Kulak hizasında kestirdiği saçları sayesinde yüzünün güzelliği ortaya çıkmıştı. Yaptığı makyajlarda da gözlerinin badem şeklini ön plana çıkarması olayı bitirmişti. Ondan sonra aldı yürüdü zaten. Ancak makyajsızken yine dikkat çekmeyen haline döndüğünü de üzülerek söylememiz gerek.
Beren Saat
Bugünlerde siz de bizim gibi her sabah koşup Bihter Ziyagil bugün ne giymiş diye televizyonu açanlardan mısınız? Aşk-ı Memnu dizisi bilmem kaçıncı kez yayınlansa da itiraf edin siz de açıp seyrediyorsunuz değil mi? Sırf kahvaltıya inerken giydiği ayakkabıları görmek için bile seyredilir o dizi. Beren Saat o rolünden beri çok değişti ve gelişti. Bihter rolünde ne kadar boyalı bir kadınsa şimdilerde oynadığı Atiye dizisinde bir o kadar sade. Yaşı ilerlediği için yüz hatları yerine oturdu. Bu da onun doğal halini daha da güzelleştiriyor. Zaman zaman özel hayatında sıkıntılar olduğunda yüzünde izlerini görebilsek de çoğunlukla mutlu olduğu için yüzünde güller açıyor. Zaten o da güzelliği tamamen içten gelen mutluluğa bağlıyor.
Aslı Enver
Aslı Enver’i yıllar önce televizyonda yayınlanan “Kavak Yelleri” dizisiyle tanıyanlar bilirler, geçen zaman içinde tipi çok da değişmedi. Dönemsel olarak kaküllü imajını alnını göstererek birazcık değiştirdi o kadar. Onun hayranları yılların izlerini kendilerinde hissetmeye başlamışken Aslı Enver tam tersine iyice gençleşti. Yüzü çok genç ve pürüzsüz bir görünüme sahip ve bunu ünlü bir markanın cilt bakım ürünlerinin reklamlarında oynayarak herkese gösteriyor. Geçtiğimiz yılın Ekim ayında Murat Boz’dan ayrılan Aslı Enver’in pek üzüldüğü söylenemez zira yüzünde herhangi bir çökme belirtisi yok. Belki de gönlü yeni bir aşkla kıpır kıpırdır ve harika görünmesinin sırrı budur, kim bilir?
Özge Özpirinçci
Özge Özpirinçci bazı konularda o kadar katı bir duruşa sahip ki dizi yapımcıları onu kızdırmamak için türlü çözümler üretmek zorunda kalıyorlar. Asla taviz vermediği prensiplerine en son eklenen konu ise doğallığı. Evet yanlış duymadınız, dizide canlandırdığı karakter uğruna saçını boyatmamak için resmen olay çıkarmış. Yeni final yapan “Kadın” dizisinde yıpranmış ve bakımsız bir kadını canlandıran Özge Özpirinçci’nin saçlarına düşen beyazlar da tamamen kendine ait. Dizinin final bölümünde artık başarılı bir kadın olduğunu göstermesi ve bu yüzden o beyazlardan kurtulması gerekiyordu. Asla boyatmamak için ayak direyen Özge Özpirinçci’nin bu talebine karşılık yıkamayla akan geçici boya kullanılmış. Makyajsız hali gerçekten bir içim su bu arada.
Ezgi Mola
Usta bir oyuncu olan Ezgi Mola’yı genelde mahallenin komik kızı rollerinde görmeye alışkınız. Rol icabı kendini daha da kilolu ve çirkin göstermekten de hiç kaçınmaz. İşte bu yüzden de son zamanlarda ünlü bir makyaj markasının reklamlarında alımlı bir kadın olarak görenler hayretle bakıyorlar ekrana. Saçlarının boyunu kısaltınca o mahalle teyzesi görünümü gitti havalı bir kadın geldi. Üstelik her zaman balık eti bir kadınken son zamanlarda incecik bir vücuda da kavuşunca tam bir mankene dönüştü. Yüzünün özellikleri sayesinde çeşit çeşit makyaj yakışıyor. Makyajsız hali maalesef aynı etkiyi vermiyor. Doğal hali çok donuk ve kasvetli.
Tuba Büyüküstün
“O kadar güzelim ki, saçlarımın arkasına saklanmama gerek yok” tarzında bir duruş sergiledi ve rakiplerini nakavt etti. Yerlere kadar uzanan siyah dalgalı ve son derece gür saçlarını erkek traşı yaptığında herkes çok şaşırdı. Bunalım geçiriyor diyenler bile çıktı. Halbuki o sadece doğal güzelliğine güvenerek böyle bir tercih yapmıştı. Gerçi aradan yıllar geçti ve saçları omuzlarına kadar uzadı ama o saç kesiminin etkisi hala sürüyor. Doğal güzelliği ve oyunculuk yeteneği ülkemizin sınırlarını aşsa da onun mütevaziliği hiç bozulmadı. Eski eşi oyuncu Onur Saylak’tan olan çocukları Maya ve Toprak’la vakit geçirmenin ilk önceliği olduğunu da her fırsatta dile getiriyor bu doğal kadın.
Ivana Sert
Makyajın nasıl yapılması gerektiğini Ivana Sert’e sormak lazım. Jüri üyesi olarak görev aldığı nice moda programında yarışmacıların yaptıkları makyaj hatalarına en acımasız eleştirileri o yapar mesela. Sonra da basar o ikonik cevabını “Bizımla Değilsın!” diye. Saç topuz yapıldığında yüzün hangi bölgesi vurgulanmalı, çantanın rengi göz farıyla mı yoksa rujla mı uyumlu olmalı gibi aklınıza gelebilecek her türlü çapraz uyum kuralını kendisi bilir, bizlere öğretir. Şimdi bu kadar bu işin uzmanı olan bir insanın makyajına bakıp da inceleme altına almak bizi aşar tabii. O zaman biz naçizane olarak doğal görünümüne de yatırım yapmasını ve kendisine en uygun olan cilt bakım yöntemini seçmesini önerelim ve kaçalım.
Hande Erçel
Son günlerde adı daha da çok gündeme geliyor, çünkü bu kız giderek daha da güzelleşiyor. Üstelik makyaj yapmadığı en doğal pozlarını da gözümüze sokarak “gencim güzelim oooh” diyor bir nevi. Bu doğallık akımına kapılmasının arkasında kağıt kadar zayıflamasına neden olan doğal beslenme olabilir diye düşünüyoruz. Hatırlarsınız ilk oynadığı dizide tabak gibi bir yüzü vardı bu kızın. Geniş yanaklarının üzerinde pinpon oynayabilirdiniz o dönemde. Sonra çenesine estetik yaptırdı diyenler çıktı ama bizce tamamen zayıflamasının etkisiyle yüzü öyle uzadı. Eski halini acımasızca eleştirenlere de şu anki haliyle cevap vermiş oldu. Yolun açık olsun güzel kız!
Sinem Kobal
Sinem Kobal’ın dış görünümünün hiç değişmemesi artık sıkıcı bir boyuta geldi. Saç desen hep aynı, makyaj desen o da hep aynı. Yani hiç mi sıkılmaz hep aynı görünmekten. Bir bunalım geçir de saçlarını o buhranla patlıcan moruna boya bari. Yok onu da hiç yapmadı. Çılgın renklerle makyaj denemeleri yapıp kendinle eğlen? Yok o da yok. Diyeceksiniz ki kız zaten güzel ve en ideal imajını da yakalamış, niye değiştirsin ki? Evet haklısınız da insan merak etmez mi yahu? Etmeyenler varmış işte. Sinem Kobal’ın değişiklik yaptığı tek konu erkek seçimi oldu, onda da gitti en doğru seçimi en sonunda yaptı ve Kenan İmirzalioğlu’yla evlenerek noktayı koydu.
Meryem Uzerli
Dış görünümlerinde hiç değişiklik yapmayan ünlüleri sıkıcı olarak tanımlıyor olabiliriz. Deneme yapmanın eğlenceli olduğunu savunuyor olabiliriz. Ama Meryem Uzerli örneği gibi bir denemeden asla bahsetmiyoruz tabii ki. O güzelim kadın gitti kendini estetikle bozdu. Dudaklarına nasıl bir düşkünlüğü varsa artık, botoksu bir bastı pir bastı. Dudakları şişirmekten o kadar gerildi ki artık patlayacak diye korkutan bir görünüme ulaştı. İnsanlar ne yorumlar yaptılar ne tepkiler verdiler ama Meryem Uzerli hiç takmadı. Kendisi öyle çok beğendiği için de özçekimlerin ardı arkası kesilmedi. O güzelim koca renkli gözler yerine artık sadece dudakları en ön planda. Keşke doğallığa geri dönse.
Deniz Çakır
Televizyonda sürekli olarak tekrar bölümleri en çok yayınlanan dizi olmaya adaydır “Yaprak Dökümü”. O dizinin de bir kötü kadını vardır, her seferinde insan sinir olur onun yaptıklarına. O kötü huylu kadını canlandıran Deniz Çakır’ın üzerine fazlasıyla yapışmıştır bu rol. O kadar ki, masum ve saf kadın rollerine pek yakıştıramaz hayranları. Koyu renk kaşları, açık renk gözleri ve bembeyaz teni yüzünden çok çarpıcı bir güzelliği vardır ve bu güzellik ancak fettan kadın rolüne uygundur hayranlarına göre. Deniz Çakır görünümüyle ilgili sayısız deneme yaptı bu arada. Son zamanlarda daha doğal ve bohem bir havada geziyor. Ancak yine de tam bir doğallık mevcut değil. Bol kapatıcı ve mat rujlarla minik dokunuşlar yapıyor.
Pınar Altuğ
Bu listenin giriş paragrafında bahsettiğimiz asla makyajsız sokağa çıkmayı kabul etmeyen kadın türlerinin öncülerinden biri de Pınar Altuğ’dur. Onu plajda bile fönsüz göremezsiniz. Zaten fönü bozulmasın diye yüzmek yerine güneşlenmeyi tercih eder. Güneşlenmek demişken, yaz demeden kış demeden bronz bir cilt rengine sahiptir. Hayır melez olduğu için değildir, solaryum bağımlısı olduğu içindir. 90’lı yıllardan beri onu hiç beyaz bir tenle görmediğimiz için doğal cilt rengi nasıldır pek bilemiyoruz. Yıllardır özenli ve bakımlı olmak için harcadığı emeğe ise saygı duyuyoruz. Hem kendine hem de hayranlarına olan saygısından hiç ödün vermemesi takdire şayan.
Seda Sayan
Seda Sayan’ı ekranlarda gördüğümüzde biraz balmumu etkisi yarattığı doğru. Aldığımız bilgiye göre aslında gerçek hayatta çok daha doğal ve güzel görünüyormuş. Ekrana çıkarken makyaj yapmadan önce cildine besleyici maske uygularmış. Sonrasında kolajen içeren serum kapsüllerinden sürermiş. Derken makyaj katmanlarına geçmeden önce özel nemlendirici bir baz uygulatırmış. Uygulatır diyoruz çünkü makyajını tabii ki kendisi yapmıyor. Doğal görünmek gibi bir derdi de hiç olmamış gibi. Her zaman bakımlı her zaman çok alımlı olmayı seviyor. Neyse ki makyaj tonlarında uçuk renkleri seviyor da gözlerimizi yormuyor. Yine de dünyada yeni akım olan makyajsız güzelliğe bir şans vermesini öneririz.
Hazar Ergüçlü
Hazar Ergüçlü sempatik bir kızımız ve dolayısıyla çok seviliyor. Görünümünü değiştirmesi çok zor olsa da yetenekli bir oyuncu olduğu için kendini unutturabiliyor. Saçları kısa düz veya uzun dalgalı olsa da fark etmiyor. İsterse o saçları maviye boyasın yine de yüzünün ifadesi değişmez. Bütün bu olayı yaratan ise bakışları. Gözlerinin badem şekli ve koyu kirpikleri ona bu değişmeyen görünümü veriyor. Kaşlarını incecik de yapsa kalın da boyasa gözlerinin şekli değişmediği sürece bir etkisi olmaz. Cildi porselen kadar pürüzsüz. Genç yaşının etkisi olsa da genetik olarak da şanslı bizce. Ne cilt bakımı ne makyaja ihtiyaç duymayacak kadar doğal bir güzelliğe sahip.
Alina Boz
Alina Boz’un renkli makyaj yapmaması gerekiyor. Doğal hali çok renkli çünkü. Pembe beyaz bir ten rengi var bir kere. Bir de üzerine allık sürünce sırıtıyor haliyle. Gözler deseniz zaten renkli, o yüzden de renkli fara hiç gerek yok. Sarışın olmasına rağmen kirpikleri doğuştan sürme çekmiş görünümü veriyor, o yüzden rimel sürmesine gerek yok. Kaşlarının doğal biçimi çok düzgün ve yüzüne çok yakışıyor. Gel gör ki rol aldığı dizilerde bu güzel oyuncuya gereğinden fazla makyaj yapıyorlar. Tamam rol icabı yalılarda yaşayan zengin kızları canlandırıyor olabilir ama bu illa ağır makyaj yapmasını gerektirmez bizce. Neyse ki özel hayatında doğallığı tercih ediyor. Onu rahat kıyafetlerle ve öylesine tepesine tutturduğu saçlarıyla görmeye bayılıyoruz.
Pelin Akil
Doğallık mı demiştiniz, işte size doğal güzelliğin vücut bulmuş hali. Pelin Akil genç nesil oyuncular arasında en beğenilenler arasında. Kendisi gibi oyuncu Anıl Altan’la çok şirin bir evlilikleri ve onların aşkından daha da şirin olan ikiz bebekleri var. Evde çekip hayranlarıyla paylaştıkları bir videoda ikizlerinin karşısında hoplayıp zıplamaları ise şirinliğin zirvesiydi. Aldıkları tepkiyi fark eden bir bebek markası çifti ve ikizlerini reklamında oynatıp aynı dans sahnesini tekrar canlandırarak anı yakalayıp fırsata çevirmeyi başardı. Pelin Akil’e dönersek, anneliğin katladığı güzelliğinin makyaja ihtiyaç duymadığını söylememize gerek yok herhalde. Saçları ise nasıl bu kadar parlak ve gür diye tırnaklarımızı kemiriyoruz tabii ki.
Dilan Çiçek Deniz
Dilan Çiçek Deniz deyince hemen herkesin aklına onun şelaleler misali akıp giden saçları gelir herhalde. O saçlar olmasa bu kız bu kadar ünlü olur muydu? Olurdu. Çünkü saçlarının 10 katı uzunluğunda bacaklara sahip bu ceylan kızımız. Yüzü öyle aman aman bir güzelliğe sahip değil. Aslında orantısal olarak ince ve biçimli bir burnu, çıkık elmacık kemikleri ve etli dudakları var. Ancak her şey düzgün olsa da bir araya geldiğinde illa nefes kesici olmak zorunda değil. Zaten o da bunu farkında olduğu için makyajın ve fotoğraf çekim açılarının sunduğu tüm hilelerden faydalanıyor. Genç olmasına rağmen oldukça ağır makyajlar tercih etmesi de işte hep bu illüzyon yaratma ihtiyacından.
Büşra Pekin
Çok sevdiğimiz Büşra Pekin’in ilk adının duyulmaya başladığı zamanları gözünüzün önüne getirin. Şimdi o halinin yanına şu andaki görünümünü yerleştirin. Birbirleriyle alakası olmayan görüntüler değil mi? BKM oyuncularından olan Büşra Pekin’in görünümleri arasındaki bu ciddi farkın arkasında çok çaba var. Öncelikli olarak fazla kilolarından yavaş yavaş kurtuldu. Yavaş derken 6 yıldan bahsediyoruz. Tamamen sağlıklı beslenerek ve spor yaparak kalıcı şekilde vücudunu baştan yarattı desek yeridir. O çok sevdiğimiz gıdısı yok oldu, yüzü uzadı. Derken o güzelim kara saçları da sarımsı renklere dönüştürdü. Makyajdı föndü derken Bağdat Caddesi veya Nişantaşı’nda sık sık karşılaştığımız tiplere dönüşüverdi. Makyajsız hali bile eski Büşra’ya benzemiyor.
Muazzez Abacı
Muazzez Abacı’nın makyaj yapmamış haline rastlayamazsınız. Çünkü yılların verdiği disiplinle sokağa asla bakımsız çıkmaz. Saygının en önemli unsur olduğu bir dönemin son temsilcilerinden çünkü. Eğer dışarıya saçlarını yapmadan veya ruj sürmeden çıkarsa hayranlarını üzer diye düşünüyor ve onların hayal kırıklığına uğratmak istemiyor. Konserlerinde giydiği parıltılı kostümlere eşlik eden mükemmel makyajına alışan insanlar onu markette dağınık saçlarla görürse üzülürler gerçekten. E bir de yılların alışkanlığı var. Sokağa çıkarken ayakkabı giymek kadar doğal bir şey onun için makyaj yapmak. Gümbür gümbür sesiyle söylediği “Vurgun” şarkısı kafamızın içinde çalarken yılların eskitemediği mega sanatçımıza en derin saygılarımızı gönderiyoruz.
Şebnem Bozoklu
Şebnem Bozoklu’nun hareketli kişiliği gözlerinin saçtığı kıvılcımlardan okunur. Son derece yetenekli bir oyuncu olması onu asla şımartmadığı gibi illa her rolde güzel görünmek gibi bir derdi de yoktur. Bazı roller için zaten balık eti olan vücudunu iyice bıngıl bıngıl olacak kıvama getirmek üzere kilo almışlığı bile vardır. Hayat verdiği karakterleri o kadar iyi canlandırır ki izleyici Şebnem Bozoklu’yu seyrettiğini unutur. İşte bu başarılı kadın son yıllarda iyice kilo vererek muhteşem bir görünüme kavuştu. Saçlarını daha çok fönlü kullanmaya başladı. Makyajda sade tonları tercih etse de göz kaleminin gözlerindeki etkisini farkında ve asla kalemsiz çıkmıyor. Kalem olmadığı zamanlarda biraz fazla soluk göründüğünü de üzülerek söylemek zorundayız.
Neslihan Atagül
Neslihan Atagül dış görünümünü yerine oyunculuğunun konuşulmasını istiyormuş. İnsanların onun görünümü hakkında yaptıkları yüzeysel ve yıpratıcı yorumlardan o kadar sıkılmış yani. Takmaması gerekn yorumlar onu öyle bir noktaya getirmiş ki göz altı torbalarını aldırmış. Halbuki onun en karakteristik özelliği göz altındaki torbalardı bizce. Güzelliğine rağmen onu gerçek kılıyordu çünkü. Ama işte artık nasıl bir baskı hissettiyse yok etmiş yüzünün o bölümünü. Artık çizgi bile yok göz altlarında. Bu işlemden sonra bir rahatlama geldiğini de gözlemliyoruz. Doğal haliyle daha çok fotoğraf paylaşmaya başladı. Belli ki büyük sıkıntıymış o torbalar. Ne diyelim, yeter ki mutlu olsun.
Songül Öden
Songül Öden’in bizce en enteresan özelliği, Araplar tarafından çok ama çok beğenilmesi. Oynadığı diziler Arap ülkelerinde gösterime girdiğinden beri ciddi sayıda Arap hayrana kavuşan Songül Öden’in de hakkını yemeyelim şimdi, gerçekten çok hoş bir kadın. Çizilmiş gibi bir yüzü var. İnce bir burun, anlamlı bakışlar ve ince bir fizik. Ama gel gör ki dudak doldurma akımına kapılıp doğallığına ağır bir darbe vurdu. Aslında gerek yoktu bizce ama artık kimlerin etkisi altında kaldıysa vazgeçemiyor dudaklarını şişirmekten. Gözleriniz onun o güzel bakışlarından dudaklarına kaydığında ister istemez irkiliyorsunuz. Umarız doğallığın revaçta olduğu bu dönemde o da kendi natürel güzelliğine geri döner.
Yasemin Özilhan
Zenginlik insanı daha da güzelleştiriyor valla. Yasemin Özilhan’ın masal gibi hayat hikayesini bilirsiniz. Oynadığı “Doktorlar” dizisi bir dönem çok revaçtaydı. O dönem en beğenilen oyunculardandır Yasemin Özilhan. Derken dizinin çekildiği hastanenin sahibi diziyi izledi ve ekrandan aşık oldu Yasemin Özilhan’a. Bir yemek iki sinema derken evlendiler. Kızımız yeni hayatına geçiş yaparken eski hayatını bıraktı. Artık dizi oyuncusu değildi, hastanenin sahibinin karısıydı çünkü. Yıllar geçti kendisini sadece sosyete davetlerinde boy gösterirken gördük. Bu yıl tekrar medyatik olmaya karar verdi. Son moda kalın kaşları hariç muhteşem görünüyor. Artık ne bakımlar yaptırıyorsa çok işe yaradığı belli!
Seda Bakan
Yeni nesil oyuncuların çoğunun tipi birbirine benziyor. Seda Bakan da buğday teni, kalkık burnu ve upuzun kahverengi dalgalı saçlarıyla o standarda uyuyor. Yalnız tek bir farkı var, onun gözleri renkli. Üstelik gözlerinin şekli hafif eskimo güzellerini andırıyor. Bu yüzden de fazlaca batılı bir görünüme sahip. Gerçi ona sorarsanız o kendi güzelliğini unutmuş durumda. Artık tek gördüğü güzellik minik kızı Leyla. Biz de fotoğraflarını görünce hak verdik, çünkü aynı annesi gibi güzeller güzeli bir bebek Leyla. Seda Bakan’ın makyajla inanılmaz alımlı bir görünüme kavuştuğunu ama doğal güzelliğinin kıskanılacak kadar güzel olduğunu da unutmadan ekleyelim.
Zeynep Farah Abdullah
Zeynep dediğinizde bildiğiniz bizim kızlardan Farah dediğinizde yabancı bir güzel. Güzel ve genç oyuncu Zeynep Farah Abdullah’ı ilk tanımaya başladığımızda “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisinde ortaokul çağında küçük bir kızı canlandırıyordu. Dizi boyunca büyümesini izledik. İki yandan topladığı saçlar gidip de dönemin ağır topuzları ve ucu kıvrık sürmeli gözleri gelince olgun bir kadına dönüştü gözlerimizin önünde. Yüz hatları makyajı çok iyi kaldırıyor ve oynayacağı karaktere bürünmesinde büyük bir etkisi oluyor. Sıfır makyajlı gördüğünüzde ise sokakta seksek oynayan küçük bir kız olduğuna yemin edebilirsiniz. Tam bir bukalemun yani. Her halini ve oyunculuğunu çok beğendiğimizi hemen söyleyelim tabii.
Ece Uslu
Ece Uslu’nun kemik yapısı onun yaşlanmasını önlüyor. Elmacık kemikleri doğal olarak o kadar güzel bir açıya sahip ki allık sürerken hiç zorlanmadığına eminiz. Açık yeşil gözleriyle kontrast oluşturmayı çok sevdiği için de sanki yeni güneşlenmiş gibi gösteren bronz renkte allıkları kullanmayı seviyor. Sürme çekmeyi de asla ihmal etmiyor. İlla o gözlerin çevresi ince siyah bir çizgiyle belirginleşecek. Dudakları zaten çok hoş bir görünüme sahip. İster koyu mat rujlar ister renksiz parlatıcılar, hepsi gidiyor. Makyajsız gördüğümüzde gözlerini hafif yadırgıyoruz çünkü onu kalemli görmeye çok alışmışız. Cildinin kapatıcı olmadan bile taze görünmesinin arkasındaki sırrı da bol bol armut yemekmiş.
Jocelyn Wildenstein
Karanlık bir sokakta Jocelyn Wildenstein’ın makyajsız yüzünü görseniz arkanıza bir daha bakmadan ters yöne deli gibi koşarsınız. İnsana artık benzemeyen yüzünün arkasındaki hikâye ise pek rastlayacağınız olaylardan değil. Ultra zengin bir adamla evleniyor, adam kedi seviyor diye yüzüne bir sürü ameliyat yaptırıp kendini kediye benzetiyor. Bu ameliyatlar için 5 milyon dolar harcadığı söyleniyor. Sonra adamı başka bir kadınla yakalıyor ve boşanıyor. Aldığı tazminat onu dünyanın en zengin kadınlarından biri yapıyor. Maalesef mutlu son olmuyor çünkü tüm parasını çarçur edip beş kuruşsuz kalıyor. Daha da kötüsü yüzünü asla eski haline döndüremeyecek olması bizce.
Hatice Şendil
Hatice Şendil’in sanki özel yumuşatma filtresi kullanılmış gibi görünen pürüzsüz cildi aslında kat kat makyaj yapmanın sonucu. İlk önce cildi sıkılaştırıcı ve arındırıcı bir maske yapıyor. Sonra makyajı iyi dağıtabilmek için yüzü için ayrı göz altları için ayrı bazlar sürüyor. Üzerine bir kat kapatıcı ve renk dengeleyici fondöten. Ondan sonra belirginleştirmek istediği yerlere aydınlatıcıyla yapılan küçük dokunuşlar. En son olarak da allık. Gözler için önce kirpik bazı sonra rimel. Göz kenarlarına sürme. Göz kapaklarına da duruma uygun renkte far. Kolay iş değil valla, sürdükçe sürüyor. Hiçbiri olmadığı zaman da cildindeki renk dalgalanmalarını görmemiz mümkün oluyor.
Yeliz Yeşilmen
Yeliz Yeşilmen’i makyaj güzelleştiriyor. Sanki makyaj için yaratılmış gibi bir yüzü var. Çoğu insan takma kirpik taktığında fazla abartılı durur ya işte Yeliz Yeşilmen’de hiç öyle olmuyor. Sanki o gözler takma kirpik için yaratılmış gibi. Sürme çekmek de ona çok yakışıyor. Yanaklarının şekli tam allık üreticilerinin aradığı cinsten. Saçları ise fönlü ve bakımlı olduğu zaman ışığı çok güzel yansıtıyor. Normal ev hali ise bu saydıklarımızın hiçbirini içermiyor. Fönsüz saçları mısır püskülü gibi tepesinde toplanıyor, eşofmanlar çekiliyor ve çocuklarıyla doyasıya zıplayıp hoplayan dünya şeker bir anne ortaya çıkıyor. Tabii makyaj olmadığı için başka biri sanabilirsiniz.
Serel Yereli
Bazı insanların oynadıkları roller üzerlerine yapışır. Karaktere o kadar çok girerler ki kendi kişilikleri de yavaş yavaş dönüşmeye başlar. Serel Yereli’yi “Bodrum Masalı” adlı diziden tanıyoruz. Dizide canlandırdığı aşırı zengin ve bir o kadar da şımarık kız rolünü hatırlarsınız. Serel Yereli’nin son aylarda yaptığı tuhaf açıklamalar bize nedense o karakteri fazlasıyla hatırlatıyor. Efendim kendisi bile bu genetiğiyle çocuk yapmayı düşünmüyorsa başkaları hiç düşünmesin-miş. Makyaj olmasa o genetik pek kendini göstermiyor diyelim o zaman. Üstelik madem genetik o kadar iyi, neden dudaklar patlayacak kadar botoks dolguyla şişirilmiş onu da açıklar herhalde.
Seyfi Dursunoğlu
Seyfi Dursunoğlu ile yapılan söyleşileri izleyip de istemsiz gülümsemeyen yoktur herhalde. Bu kibar ve zarif adamın ses tonu bile insanı yumuşacık yapmaya yeter. Karşısındaki hiç yormadan sakince anlatır hikayelerini. Ailesinden öğrendiği el becerileri sayesinde yapamadığı iş yoktur. İnce işçilikli el oyaları mı istersiniz milyon tane boncuk işlenmiş sahne kostümleri mi! Hepsini sabırla kendisi yapar. Sahne için yarattığı Huysuz Virjin tiplemesi ise bu tatlı adamın içinden arsız bir kadın çıkarır ortaya. Huysuz Virjin’in makyajını da Seyfi Dursunoğlu yapar ve çok da güzel yapar. Makyajlı hali çok eğlenceli makyajsız hali ise çok sevimlidir.
Adriana Lima
Sen git Victoria Secret’in top modeli ol dünya çapında üne sahip ol ama Türkiye’de adın ne zaman anılsa herkesin ilk aklına gelen şey Metin Hara’yla yaşadığın ilişki olsun. Yaşadıkları gerçek bir aşk mıydı yoksa reklam için miydi hala tartışıla dursun, bu ülkede artık kendisi dünyaca ünlü model olarak anılmıyor işte. Makyajlı halini incelemeye alırsak, çıkık elmacık kemikleri ve biçimli yüz hatları sayesinde doğru bir makyajla gerçekten inanılmaz çarpıcı bir hale bürünüyor. O gözlere ince bir kalem çektiğinde ve o yanakları pırıltılı allıklarla öne çıkardığında “vay be” dedirtiyor gerçekten. Ama işte makyajı sildiğinde o etkiden eser kalmıyor, hıh!
Kristen Stewart
En ünlü kozmetik markaları Kristen Stewart kendi rujlarını sürsün diye onunla sözleşme imzalamanın peşinde. O incecik dudaklara ruj sürse ne olur sürmese ne olur yani. Kaşık kadar yüzünün neresine ne kadar makyaj yapabilir ki. Gelin görün ki bu kız dünya çapında birçok genç kızın idolü olmuş durumda. Bu yüzden o ne yapsa ne sürse hayranları da onu taklit etmenin peşinde. Neden mi bu kadar ünlü oldu. Ay siz “Alacakaranlık” film serisini duymadınız herhalde. Hani başroldeki kız bir vampire aşık olur ama sonra gönlü kurt adama kayar. İşte o film sayesinde kendisi trend oldu efendim. Onun kaymağını yemekle meşgul. Makyajsız halini hiç anlatmayalım bile.
Rihanna
Rihanna’nın güzelliğini anlata anlata bitiremeyiz. Memleketi Barbados’un havasından suyundan mı gelir bu güzellik onu da bilemeyiz. Amma velakin bu sütlü çikolata renginde pürüzsüz bir cilde sahip olan güzel kadının yeşil kedi gözlerinin büyüsünü bilen biler. Makyaj yapmasına hiç gerek olmayan Rihanna meslek icabı türlü türlü boyalar sürmeyi pek seviyor. Hatta rüküşlük seviyesi bizim Nişantaşı teyzelerimizi bile aşmış durumda. “Yahu ne gerek var ne güzel kadınsın zaten” diyesimiz var ama bizi duymayacak kadar takıp takıştırmakla meşgul. Hele o kartal pençesi gibi uzun takma tırnaklarını görünce iyice moralimiz bozuluyor. Ne gerek var böyle yapaylıklara değil mi ama?
Jennifer Aniston
Amerikan televizyon dizileri arasında 10 sezon boyunca oynayan “Friends” dizisinin yeri ayrıdır. New York’ta yaşayan 6 arkadaşın başlarından geçenlerin komik bir üslupla anlatıldığı dizi pek çok toplumsal konuyu da ilk ele alan diziler arasındadır. O dizide Rachel Green karakterini canlandıran Jennifer Aniston’un hala çok sevilmesinin nedeni de o dizidir işte. Jennifer Aniston bugün 51 yaşında ve eskisinden daha da güzel. Hollywood’da artık ne bakımlar yaptırılıyorsa onların en iyilerini kendisi yaptırıyor kesin. Cildi makyajsız bile taze görünüyor. Biz bir tek o koyu renk yaptığı ve kalınlaştırdığı kaşlarını beğenemiyoruz. İnce doğal kaşlarıyla çok daha güzeldi çünkü.
Caitlyn Jenner
Kardashian ailesini tanımayan kalmadı. Kim Kardashian’ın üvey babası Bruce Jenner’ı da tanımayan yok. Haliyle Bruce Jenner’ın birkaç yıl önce ameliyatla kadın olma hikayesini de duymayan yok. Ne büyük bombaydı ama. Ekranlarda tüm ailesine “ben artık hayatıma kadın olarak devam etmek istiyorum” dediğinde gündem bir anda değişmişti. Sonra da hem ailesinden hem de kamuoyundan aldığı destekle büyük dönüşüme başlamıştı. Yüzüne yaptırdığı estetikler ve saç ekletme sayesinde gerçekten çok güzel bir kadın oldu. Caitlyn Jenner birçok derginin kapağında da çıktı. Makyajı genelde doğal tonlarda yapıyor. Makyaj yapmadığı zamanlarda ise aradan Bruce Jenner’ın izlerini görmek hala mümkün.
Jennifer Lopez
Jennifer Lopez asla bitmeyen enerjisiyle hayranlarını şaşırtmaktan asla vazgeçmiyor. Geçen yıl başrol oynadığı “Hustlers” filmiyle muhteşem fiziğini sergilerken oyunculuk yeteneğiyle de eleştirmenlerden tam not almayı başardı. Amerika’nın en önemli spor etkinliği olan Super Bowl final maçında devre arasında Shakira’yla birlikte verdikleri mini konserin yankıları aylar sonra bile hala sürüyor. O konsere giriş sahnesinde Jennifer Lopez Empire State Binası’nın tepesinde yükseldi sahneye. Kadınların dünyanın zirvesinde olduklarını göstermek istemiş efendim. Makyajlı ve makyajsız kusursuz göründüğünü söylememiz gerek yok herhalde. Kadın ne yapsa en iyisini yapmak için azmediyor çünkü. Dans desen en iyisi o, albüm desen hep bir numara, film desen gişe rekorları kıran cinsten.
Yeşim Salkım
Yıllar geçiyor Yeşim Salkım daha da güzelleşiyor. Kanıt isterseniz 1995’de yayına giren “Deli Mavi” klibine bir göz atın deriz. İnce yay kaşlar, kalın ve koyu renk dudak kalemi ve koyudan açığa giden bir ruj rengi. Aslında çok itici gibi duran makyajı o dönem çok tutmuştu ve genç kızlar aynısını yapıp sokağa bile çıkıyorlardı. Aradan geçen yıllarda Yeşim Salkım tarzını çok güzel oturttu. Gözlerine çektiği kenarı yukarı doğru kıvrılan sürmesi artık yüzünün ayrılmaz bir parçası gibi. Makyaj yapmadığı zamanlarda insan o sürmeyi arıyor haliyle. Son dönemde kısacık kestirdiği saçlarıyla daha da gençleşen Yeşim Salkım’ın kendisi de şarkıları gibi, hiç eskimiyor.
Gülşen
Neymiş yanaklarına Hollywood yanağı denilen estetikten yaptırmış. Aylardır magazin haberlerinde sürekli bu konu konuşuluyor. Gülşen de rahatsız olmuş olacak ki olaya son noktayı koydu. “Zayıfladım sadece” dedi. Doğrudur, insan zayıfladığında avurtları çöker yüzü uzar. Gülşen estetiksiz yaşlanmak istediğini de belirtti. Yani dudaklarına botoks dolgusu yaptırmak dışında başka hiçbir türlü estetik müdahale yaptırmıyormuş. Yine de ilk ünlü olduğu zamanlarla karşılaştırdığımızda şimdi çok farklı bir yüzü var bizce. Belki gençliğin getirdiği bir güzelliği vardı, artık fazlasıyla yapay bir görünümü var. Dudaklar her şeyi değiştiriyor tabii. Bir de o son moda kalın kaşlar fena.
Didem Soydan
Didem Soydan’ın eski burnunu bilmeyenlere hemen “Aramızda Kalsın” dizisini izlemelerini önerelim. Ucundan basık upuzun burnuyla görüntüsünü görmeyen kalmasın. Ünlü manken oyuncu nihayet burnunu estetikle düzelttirdikten sonra onu durdurmak imkânsız hale geldi. Sosyal medyada paylaştığı pozlar, yaptığı yorumlar ve verdiği tepkiler sansasyon olmayı sevmesinden geliyor bizce. Makyajlı haliyle göründüğü kadar makyajsız haliyle de pozlar paylaşarak “aman da ne kadar gencim ve güzelim” mesajı veriyor. Makyaj olmadığında çok donuk ve silik görünse de makyajı etkin kullanmayı tabii ki çok iyi biliyor. Bazen mavi gözlerini koyu farlarla patlatıyor bazen de sadece dudaklarına cart kırmızı bir ruj sürerek olayı bitiriyor.
Ebru Gündeş
Adınız Ebru Gündeş ise hayatınız da Ebru Gündeş hayatıysa makyaj önemli işler listesinde en alt sıralarda yer alıyordur herhalde. Gür sesiyle sahnelerin tozunu dumanına katarak kısa sürede assolist mevkiine ulaşan ve yıllardır o konumdan bir santim kıpırdamayan Ebru Gündeş yaptığı evlilikle ultra zenginler seviyesine yükselmişti. Bizlere doğum günümüzde kazak hediye edilirken ona yalılar uçaklar hediye ediliyordu. Artık o da durumla dalga geçmeye başlamıştı “Kocam bana Mars’ı bile alır” gibi açıklamalar yapmıştı. O günler geride kaldı ama assolistimiz hala kaya gibi sağlam duruyor. Makyajlı da makyajsız da muhteşem görünmesi hayatının önemsiz bir detayı sadece. Nasıl yaptığını sormayın bile, kimse bilmiyor çünkü.
Seren Serengil
Seren Serengil’i bugüne kadar bırakın makyajsız görmeyi acaba renkli lensleri olmadan gören olmuş mudur? Biz kendisini 90’lı yıllardan beri takip ederiz ve hala gerçek göz rengini bilmeyiz. Sanki gözlerinin içine renkli pigmentlerle dövme yaptırmış gibi. Ya da hiç mi çıkarmıyor acaba o lensleri. Onun için #nomakeup trendi gibi konular Seren Serengil’e hiç uğramadan geçip gidiyor. Makyajı çok seviyor hatta o kadar seviyor ki normal makyajı iki kat üst üste yapıyor sanki. O kadar ağır renkler ve tonlar kullanıyor ki, gerçek Seren altlarda bir yerlerde nefes almaya çalışıyor gibi. Keşke doğallığa bir şans verse çünkü bizce en güzel hali makyajsız halidir.
Şevval Sam
Şevval Sam’ı ilk tanıdığımızda çok doğal bir kızdı. Çıplak ayakları, başına sardığı bir yemeniyle çıkar şarkılarını söylerdi. Kendisi de zaten öyle anlatıyor. “Eskiden doğallık ön plandaydı ama artık dişiliğimi ön plana çıkarmayı seviyorum” diyor. Gerçekten de söylediği gibi artık onu muhteşem makyajlarıyla görüyoruz. “Yasak Elma” adlı dizide canlandırdığı entrika sever karakter için çarpıcı kıyafetler ve o kıyafetlerle uyumlu makyajlar yapan Şevval Sam’ın güzelliği herkesi çatırt diye çatlatacak cinsten. Hayır o makyaj katmanlarını çıkardığı zaman biraz kötü görünsün bari değil mi? Yok işte, doğal hali de inanılmaz güzel ve inanılmaz çekici.
Demet Özdemir
En sevdiğimiz dizilerden olan “Erkenci Kuş” tekrar yayınlanmaya başladı gözümüz bayram etti. Artık hikâyenin sonunu bildiğimiz için Demet Özdemir’in dizi boyunca geçirdiği evrimi daha dikkatle izleyebiliyoruz. Mesela dizinin başlangıç bölümlerinde Demet Özdemir’in kaş yapısı çok daha kalın ve neredeyse tek kaş olacak mesafede. Ancak dizinin sonların doğru resmen daha da güzelleşmiş bir Demet’le karşı karşıya kalıyoruz. Kaşlar daha doğal ve artık boyanmadıkları için aralarındaki mesafe en az bir 5 santim daha açılmış. Bu da yüzüne inanılmaz bir aydınlanma getirmiş. Kendi özel hayatında harika dans eden süper fiziği olan Demet Özdemir makyajsız pozlarını paylaşmayı çok seviyor ve bu makyajsızlık akımının en güzel örneklerinden olduğunu kanıtlıyor.
Fahriye Evcen
Fahriye Evcen ve doğallık kelimesini bir arada kullanmakta güçlük çekiyoruz açıkçası. Ne zaman kendi fotoğrafını paylaşsa bizde uyandırdığı izlenim arka planda çok çalışılmış olduğu. Yani ışık hangi açıdan gelecek, boynunu ne tarafa eğecek, çene altından mı poz verilecek yoksa gözler belli bir açıya mı dikilecek. Bir poz yayınlayacaksa en az 50 poz arasından seçim yaptığına da eminiz. Hatta bazen tek bir poz yetmiyor, kendini en çok beğendiği birkaç pozu birden paylaşıyor. Yüzü hep kusursuz bir güzellikte. Gülümsemesi bile ölçülü gibi. Dudak kenarları ancak 45 derece kıvrım yapacak yani. Bu kadar yapaylık içinde hangi doğal makyajsız güzellikten bahsedebilir ki.
Gizem Karaca
Gizem Karaca’nın enteresan bir tipi var. Sıfır makyajla otobüse binse kimse onu tanımaz. Bildiğimiz mahalle kızlarımıza benziyor. Dizi ve filmlerde oynarken yaptığı makyajın ne kadar ağır olduğunu onu makyajsız gördüğümüz zaman anlıyoruz. Doğuştan açık renkli olduğu için kirpikler ve kaşlar da çok renksiz. Üstelik kirpikleri de çok seyrek. O yüzden takma kirpiklerle dolgunlaştırması gerekiyor. Göz biçimi ise badem şeklinde veya kedi gözü gibi değil. Aşağı doğru bakan gözlerinin dış kenarlarını ancak kalem çekerek ve koyu renk farlarla yukarı doğru bakarmış gibi gösterebiliyor. Bakmayın bu kadar eleştirmemize bizce makyajla tam bir afet oluyor.
Bülent Ersoy
Bülent Ersoy’un makyaj ve kostümde çıtayı Mars’a kadar yükselttiğini söyleyerek başlayalım. Fransız saraylarındaki kraliçeler gibi tavana kadar uzayan tüylü aksesuarlardan tutun da gözlerinin nerede başlayıp nerede bittiğini çözemeyeceğiniz makyaj teknikleri kullanmasıyla ünlüdür. Biz onun makyaj yaptığını söyleyerek olayı hafife almış oluyor. Bir sanat eseri gibi boyanıyor o çehre çünkü. Geniş bir yüzü olduğu için makyaj sanatçılarının çalışma alanı gayet elverişli. Sadece yanakları boyamak için iki ayrı kişi çalışsa, bir kişi alnı bir kişi de gözleri ele alsa anca zamanında yetişir sahneye. Sürdüğü farların hep ama hep kostümleriyle ahenk içinde dans eden renkler olması da göze çok hoş görünüyor. Makyajsız olduğu zamanlarda kendini daha hafif hissettiğine eminiz.
Ajda Pekkan
Ajda Pekkan’ın 74 yaşında bir kadın olduğunu sadece makyaj yapmadığı zaman anlayabilirsiniz. Yıllardır orasından burasından gerdiği yüzüne pek çok dolgu da yaptıran süper starımız makyaj olmadığında yaşını gösteriyor maalesef. Yaptırdığı estetiklerin üzerine makyaj illüzyonlarını eklediğinde sonsuza kadar yaşlanmayacak gibi duruyor. Hatta son günlerde yeni bir reklam filmindeki halini görenlere umut oluyor. Müthiş bir fiziği olan Ajda Pekkan bunu hem genetiğine hem de her gün düzenli spor yapmaya borçlu. Daima genç görünmesinin bir diğer sırrı da diş estetiği yaptırması. Sık sık yenilediği diş protezleri her seferinde dişlerini biraz daha öne doğru çıkarak dudaklarını doğal olarak gerginleştiriyor.
Defne Samyeli
Defne Samyeli 90’lı yılları kasıp kavurdu. Sonra bir dönem ortadan kayboldu. Derken bir geri döndü, herkes sustu kaldı. Yıllara meydan okumak için başvurduğu tüm estetik müdahaleler çok başarılı olmuştu çünkü. Yanaklardan şakaklara yapılan germe işleminden tutun da cilt altına enjekte edilen kolajenlere kadar tüm nimetlerden faydalanmış. O kadar da iyi yapılmış ki bu müdahaleler sonuç kusursuz bir güzellik olmuş. Dünyadaki son trendleri yakından takip ettiğini de biliyoruz. Çünkü o da #nomakeup etiketiyle makyajsız ne kadar kusursuz göründüğünü paylaşmayı seviyor. Biz de o kadar bakım ve estetik yaptırsak bizim de doğal halimiz bu kadar güzel olur mu acaba?
Özge Gürel
Özge Gürel’in doğallığı ve kakülleri yeter. Dizilerde başrol almaya başladığı zaman tanıdığımız bu minyon oyuncu gerçekten de çok tatlı bir yüze sahip. Kakülleri sayesinde o tatlılık daha da üst seviyelere çıkıyor. Ama tabii kızımız genç ve oyunculukta farklı simalara bürünmek istiyor. O yüzden de kaküllerini bazen yok ediyor, kaş kalınlığıyla denemeler yapıyor. Makyajın hemen her halini de gördük onda. Hepsi ona çok yakışıyor. Ancak biz yine de makyajsız hali ve kakülleriyle dünyanın en güzel kızlarından biri olduğunu düşünüyoruz. Kendisi gibi oyuncu olan erkek arkadaşı Serkan Çayoğlu da Özge Gürel’in sadeliğini tercih ediyormuş diye duyduk.
Hazal Kaya
Televizyonların tekrar tekrar yayınlamalara doyamadığı Aşk-ı Memnu dizisi bugünlerde yine gösteriliyor. Biz de dizide Nihal karakterini canlandıran Hazal Kaya’nın o dizide ne kadar genç olduğunu izlerken kendimizin de ne kadar yaşlandığını fark ediyoruz. O zamandan bu zamana da Hazal Kaya’da çok fazla bir değişiklik olmadı. Tek büyük fark o zamanlar incecik olan kaşları. Cildinin güzelliği ve bakışlarını daha da anlamlı kılan mavi gözleri baki. Bembeyaz cildiyle harika bir kontrast yaratan kara kirpikler ve kara kaşlar sayesinde hiç makyaj yapmasına gerek yok. Zaten yeni anne olduğu için de en son düşündüğü şey makyajdır herhalde bugünlerde.
Serenay Sarıkaya
Bırakın Serenay’ın makyajlı veya makyajsız halini. Kız her haliyle muhteşem bir görünüme sahip. Saçları açıkken de güzel, topluyken de. Elmacık kemiklerini bronzlaştırıcı allıklarla ön plana çıkardığında kıskançlıktan çatlıyoruz. En beğendiğimiz hali ise “Fi” dizisindeki haliydi. Orada canlandırdığı balerin Duru karakteri ona çok yakışmıştı. Doğal güzelliği daha da ön plana çıkmıştı o diziyle. Biraz da çamur atalım ve saçları asker traşı olsa ergen bir delikanlı izlenimi verebilir, o kadar erkeksi yüz hatları var diyelim ve asıl sorumuza geçelim. Sizce yakında Cem Yılmaz’la evleneceklerini komik bir şekilde birlikte duyururlar mı? Geçici bir gönül ilişkisi değilmiş gibi gelmeye başladı da bize, merakla bekliyoruz işte ne olacağını.
Bergüzar Korel
“Binbir Gece” diye bir televizyon dizisi vardı yıllar önce. Bergüzar Korel o dizi sayesinde çok ünlü olmuştu. O zaman saçları da neredeyse beline kadardı. Yüzünün güzelliği ve büyük gözlerinin etkisi herkesi büyülemişti. O dizide başrolü paylaştığı Halit Ergenç de bu büyüye kapılmıştı ve aşkları duyulduğunda herkesin çok hoşuna gitmişti. Yıllardır mutlu bir evlilik süren çift ikinci bebeklerini daha yeni kucaklarına aldılar. Evde iki çocuk varken Bergüzar Korel’in dış görünüme pek vakit ayırabildiğini sanmıyoruz. Zaten gerek de yok çünkü makyajsız hali de çok güzel. Birkaç yıl önce kısa kestirdiği saçlarıyla daha modern ve daha genç bir görünüme kavuşan Bergüzar Korel anne olduğundan beri de daha sade görünmeyi tercih eder oldu.