Son yıllarda yapay zeka (AI) teknolojilerinin üretim sektöründe yaygınlaşması, fabrikaların verimliliğini ve karlılığını önemli ölçüde artırıyor. Dünya çapında yapılan araştırmalar, yapay zeka destekli sistemlerin üretim hatlarında hata oranlarını %30’a kadar düşürdüğünü, enerji tüketimini %20 azalttığını ve üretim süreçlerini %40 daha hızlı hale getirdiğini ortaya koyuyor. Bu dönüşüm, özellikle global firmaların rekabet gücünü artırırken, maliyetlerin düşürülmesine de büyük katkı sağlıyor.
Türkiye’de de bu alanda önemli adımlar atılıyor. 15 yılı aşkın süredir global firmalarda Fabrika, Üretim, Bakım, Proje ve Enerji Yöneticiliği yapan Elektrik Elektronik Mühendisi Burak Yaka, yapay zeka kullanımının endüstriyel üretime etkilerini değerlendirdi. Yaka, “Yapay zeka, özellikle fabrikalarda öngörülebilir bakım (predictive maintenance) ve enerji yönetimi alanlarında devrim yarattı. Sensörler ve IoT (Nesnelerin İnterneti) ile toplanan veriler, yapay zeka algoritmaları sayesinde analiz edilerek, makine arızaları önceden tespit edilebiliyor. Bu da plansız duruş sürelerini %50’ye kadar azaltıyor. Ayrıca, enerji tüketimini optimize eden AI sistemleri, fabrikaların enerji maliyetlerini ciddi oranda düşürüyor” dedi.
Yapay Zeka ile Üretimde Devrim: Rakamlar Konuşuyor
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2023 raporuna göre, yapay zeka teknolojilerini benimseyen fabrikalar, üretim verimliliğinde ortalama %25 artış sağladı. Aynı raporda, bu teknolojilerin 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 15 trilyon dolar katkı sağlaması bekleniyor. Türkiye’de ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın verilerine göre, yapay zeka destekli üretim sistemlerine yapılan yatırımlar son 5 yılda %300 arttı. Bu yatırımlar, özellikle otomotiv, beyaz eşya ve tekstil sektörlerinde öne çıkıyor.
Burak Yaka, bu sürecin Türkiye’deki fabrikalar için bir fırsat olduğunu vurgulayarak, “Yapay zeka, üretim süreçlerinde insan hatalarını minimize ediyor ve kaynak kullanımını optimize ediyor. Örneğin, bir fabrikada enerji tüketimini AI ile analiz ettiğimizde, %15-20 arasında tasarruf sağlanabiliyor. Bu, hem çevresel sürdürülebilirlik hem de maliyet açısından büyük bir kazanım” ifadelerini kullandı.
Geleceğin Fabrikaları: İnsan ve Makine İş Birliği
Yapay zeka, fabrikalarda insan-makine iş birliğini de yeniden tanımlıyor. McKinsey’in 2022 raporuna göre, yapay zeka destekli robotlar, tekrarlayan ve fiziksel olarak zorlu işlerin %70’ini üstlenerek, insan çalışanların daha yaratıcı ve stratejik görevlere odaklanmasını sağlıyor. Bu durum, çalışan verimliliğini de %35 artırıyor.
Burak Yaka, bu dönüşümün insan kaynakları üzerindeki etkilerine de değinerek, “Yapay zeka, iş gücünün niteliğini değiştiriyor. Artık fabrikalarda daha az sayıda ancak daha nitelikli çalışana ihtiyaç var. Bu nedenle, çalışanların yeni teknolojilere adapte olması için eğitimler büyük önem taşıyor” dedi.
Türkiye’nin Yapay Zeka Yol Haritası
Türkiye, yapay zeka ve dijital dönüşüm alanında önemli adımlar atıyor. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin açıkladığı Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ne göre, 2025 yılına kadar yapay zeka alanında 50 bin nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi ve bu alana 10 milyar dolarlık yatırım yapılması hedefleniyor. Bu hedefler, Türkiye’nin global üretim arenasında daha rekabetçi bir konuma gelmesini sağlayacak.
Burak Yaka, Türkiye’nin bu alanda büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, “Yapay zeka, üretim sektöründe Türkiye’nin ihracat kapasitesini artırabilir. Ancak, bu dönüşümün başarılı olması için kamu-özel sektör iş birliği ve Ar-Ge yatırımlarının artırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Sonuç: Yapay Zeka, Üretimin Yeni Normali
Yapay zeka, fabrikalarda verimliliği ve karlılığı artıran bir teknoloji olarak öne çıkarken, bu dönüşümü doğru yöneten ülkeler ve firmalar, gelecekteki rekabette önemli bir avantaj elde edecek. Burak Yaka gibi alanında uzman isimler, yapay zeka teknolojilerinin doğru uygulanması halinde Türkiye’nin üretim sektöründe global bir oyuncu haline gelebileceğini vurguluyor.