Araştırmalar 2,4 milyar insanın besleyici gıdalara düzenli olarak erişemediğini ortaya koyuyor. Vücudun temel bileşenlerinden biri olan proteine dünya genelinde yeterli erişimin olmaması ve protein kaynaklarının besleyiciliğini her geçen gün kaybetmesi küresel çapta üniversitelerin ve üreticilerin faaliyete geçmesini tetikliyor. Doğal protein içeriğiyle milyonlarca yıldır insanlığa ve dünyaya fayda sağlayan mikroalg yosunlarının üretilmesi için harekete geçen Algolina 2027’de hayata geçirmek üzere Türkiye’nin en büyük mikroalg yosun üretim tesisi yatırımının fizibilite çalışmalarını da hız kesmeden sürdürüyor.
Uluslararası Gıda Politikası Araştırma Enstitüsü’nün 2024 raporuna göre, sağlıksız ve yetersiz beslenme, bulaşıcı olmayan hastalıklar dahil olmak üzere, birçok kritik halk sağlığı sorununun temelini oluşturuyor. Öyle ki 2,4 milyar insan besleyici gıdalara düzenli olarak erişemiyor ve bu durumdan dolayı Türkiye’de 30’un üzerinde üniversitenin harekete geçerek spirulina, phycociyanin, chlorella ve astakzantin gibi farklı besin değerlerine sahip mikroalgler üzerinde deneme çalışmaları yapmaya devam ediyor. Böylece vücudun temel yapı taşlarından ve kas sisteminin ana bileşenlerinden biri olan protein için besleyici kaynaklar üreten çözüm sağlayıcıların faaliyet geçmesi de tetikleniyor.
Doğal ortamında yetişen bazı yenilebilir yosun türü mikroalgler doğal protein içeriğiyle birçok canlının beslenme ihtiyacına milyonlarca yıldır fayda sağlıyor. Bu mikroalgler önümüzdeki yıllarda protein ihtiyacında yeni alternatif olma yolunda hızlı ilerliyor. Türkiye’nin ilk mikroalg üreticilerinden olan Algolina, yeni entegre mikroalg üretim tesisi yatırımının fizibilite çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Tesise 2027 yılında başlanması planlanırken, üniversitelerle de araştırma ve geliştirme işbirlikleri yapan şirket; vegan, vejetaryen ve fonksiyonel içeriklere sahip ürünleriyle Avrupa’nın fonksiyonel gıda tedarikçisi olma yolunda ilerliyor.
“Fonksiyonel beslenmeyi erişilebilir kılmak hepimizin ortak görevi”
Algolina Kurucusu ve CEO’su Fatih Furkan Akkaya, “Algolina olarak, ülkemizde fonksiyonel beslenmenin artması ve bunun ulaşılabilir hale gelmesinin hepimizin ortak görevi olduğu görüşündeyiz. Ekip olarak yıllardır temiz kaynaklarla üretim yaparak ve hammaddeleri tedarik ederek dünyanın dört bir yanındaki tüketicilerimize ulaştırmak için çalışıyoruz. Türkiye’de alanında önemli çalışmalara imza atmış diyetisyen, mühendis ve doktorlardan oluşan kıymetli bir çalışma grubumuz var. Spirulina özelinde sürekli olarak farklı işbirlikleri için çalışmalar ve toplantılar gerçekleştiriyoruz. Çalışmaların en önemli ortağı da üniversitelerimiz. Farklı alanlarda hocalarımızla yenilikler üzerine çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bunların en önemli kısmını gıda takviyeleri ve fonksiyonel beslenme ürünleri oluşturuyor. Bugün özellikle Amerika’da bozuk beslenmeye alternatif olarak diyet listelerinde önerilmeye başlanan gıda tozu karışımlarının ana unsuru spirulinadır.” diyerek sözlerini şunları ekledi:
“Spirulina o kadar besleyici bir ürün ki, ziraat fakülteleri aracılığıyla yarış atları, arıcılık, kanatlı hayvanlar, evcil hayvanlar ve balıklar için besin takviyesi olarak da farklı çalışmalara konu ediliyor. Bizler de tüketici geri dönüşlerini alarak üniversitelerimizin çalışmalarına hammadde tedarikleri ve yeni tüketim şekli önerileri için farklı destekler vermeye devam ediyoruz. Çünkü iyi beslenmeyi yaygınlaştırmak ve sürdürülebilir kılmak hepimizin sorumluluğu. Tam da bu kapsamda önceliğimiz, dünya çapında besin takviyesi veya protein desteği olarak kullanılan mavi-yeşil alg yosun türü olarak bilinen spirulina’nın yanı sıra, global pazarlarda rağbet gören “phycociyanin” “chlorella”, “astaksantin” gibi nitelikli mikroalgleri verimli bir şekilde üretmek ve bunları işleyerek daha nitelikli kılmak.”
“Doğal besinleri yine doğal kaynakları kullanarak insanlığa sunmak istiyoruz”
“Yerli ve milli bir marka olarak, Türkiye’den Körfez ve Avrupa pazarına yaptığımız ihracatlar yatırımcıların ilgisini çekiyor. Şu an bazı Avrupalı yatırımcılardan teklif alıyoruz. Özellikle bu teklifleri Körfez fonlarının yatırım yaptığı şirketler yapıyorlar. Değerlendirirken ise fonksiyonel beslenmenin dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de sağlam bir pazara dönüşmesi için çalışıyoruz. Biz doğal besinleri yine doğal kaynakları kullanarak ve doğayı sömürmeden insanlığa sunmak istiyoruz. Bunun için biyomühendislik faaliyetlerimizi de genişleterek yeni biyoteknolojik metotlarla Türkiye’nin en kapsamlı mikroalg üretim tesisini iş birliklerimizle hayata geçireceğiz. Tüm bilgi ve birikimlerimizi bu konu üzerine yoğunlaştırdık. Hedefimiz güçlü bir marka altyapısı oluşturarak bu alanda uluslararası pazarlarda yer almak. Tabi tüm bunların yanında yeni girişimlere de ilham kaynağı olmayı da ayrı bir görev olarak benimsiyoruz.”
“Sürdürülebilir bir dünya için geleceğe katkıda bulunmayı hedefliyoruz”
İnsan odaklı bir iş modeliyle çalıştıklarını ve çevreye duyarlı üretim standartlarıyla sürdürülebilir geleceğe katkıda bulunmanın en önemli görev olduğunu aktaran Algolina Kurucusu ve CEO’su Fatih Furkan Akkaya, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Fonksiyonel ve sağlıklı yaşam ürünlerimizle bireylerin sağlığını desteklerken, sürdürülebilir bir dünya için benimsediğimiz ilkelerimizle geleceğe de katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda sıfır atık hedefiyle ürünlerimize neredeyse tamamen geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanarak sunuyoruz. Çıktığımız bu yolda en önemli mottomuz önce insan ve önce doğa oldu. Bu duruşumuzu da kararlılıkla sürdüreceğiz.”