Search
Close this search box.

Henley & Partners’ın Tasarladığı İklim Dostu Vatandaşlık Programı COP29’da Duyuruldu

Henley & Partners’ın Tasarladığı İklim Dostu Vatandaşlık Programı COP29’da Duyuruldu

İkinci pasaportla gezegenin geleceğine yatırım:

Nauru iklim dostu yenilikçi vatandaşlık programını COP 29’da duyurdu

2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, yatırım yoluyla vatandaşlık alanında çığır açan yenilikçi bir programın tanıtımına sahne oldu. Yurt dışından gelecek yatırımları iklim dostu projelere yönlendirme hedefiyle, oturum ve vatandaşlık planlamasında global lider Henley & Partners tarafından tasarlanan Nauru Ekonomi ve İklim Dayanıklılığı Vatandaşlık Programı, ülkenin İklim Değişikliği ve Ulusal Dayanıklılık Bakanı Asterio Appi tarafından ilk kez COP 29 katılımcılarına duyuruldu. Yenilikçi ve iklim dostu bir finansman modeli olarak geliştirilen Program, yatırımcıların Güney Pasifik bölgesindeki iklim adaptasyonu ve sürdürülebilir kalkınma projelerine katkıda bulunurken yeni bir vatandaşlık edinmelerine olanak sağlıyor.

Program hakkında detaylı bilgiler aktaran Bakan Asterio Appi, “Nauru, birçok Güney Pasifik ülkesi gibi, küresel boyutta biyolojik çeşitliliği koruma konusunda önemli bir rol üstleniyor. Ekosistemlerimiz, Dünya’nın herhangi bir yerindekinden daha nadir, nesli tükenmekte olan ve tehdit altındaki türleri destekliyor. Yine de iklim değişikliğinin ön saflarında yer alıyoruz. Yükselen deniz seviyeleri, yoğunlaşan fırtına dalgaları ve hızlanan biyolojik çeşitlilik kaybıyla karşı karşıyayız. Küresel ısınmanın sonuçları, Pasifik Ada devletlerini giderek daha yaşanmaz hale getiriyor. Yatırımcılar, Nauru’nun vatandaşlık programını seçerek yalnızca kendi geleceklerini güvence altına almakla kalmıyor; gezegenimizin geleceğine yatırım da yapmış oluyorlar” dedi.

Birleşmiş Milletler, pek çok kez finansmana ve özellikle de iklim finansmanına erişimin Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletlerinin (Small Island Developing States – SIDS) sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmeleri için kolaylaştırıcı ve önemli bir etkisi olduğunu vurguladı.   SIDS, iklim değişikliğinin etkilerinden giderek daha fazla etkileniyor. Bu ülkeler ve dünyanın geri kalanının bağlı olduğu sosyal, ekonomik ve doğal sistemlerde dayanıklılık oluşturmak üzere acilen dış finansal desteğe erişime ihtiyaç duyuluyor. Bu yeni modelin son derece karmaşık olan mevcut iklim ve kalkınma finansmanı mimarisi karşısında SIDS’in ihtiyaçlarını karşılama yönünden gereken hız ve ölçekte verimli, adil ve iyi sonuç verecek donanıma sahip olduğunun altı çiziliyor.

Sürdürülebilir kalkınmaya destek olarak serbest dolaşım hakkı elde etmek mümkün olacak

Programın lansmanında bir açıklama yapan Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel,

Dünyanın en küçük bağımsız cumhuriyeti ve üçüncü en küçük ülkesi olarak bilinen Nauru’nun ekonomik büyümeyi çevre dostu yönetim anlayışıyla birleştiren benzersiz bir vatandaşlık programına öncülük ettiğini belirterek, bu yaklaşımın ülkenin dayanıklılık ve inovasyon yönünden gücünün bir kanıtı olduğunu belirtti. Demirel, programın sadece üç ila dört aylık işlem süreleriyle vatandaşlığa erişim sunan kolaylaştırılmış bir seçenek olduğunu ifade ederek, “Yatırımcılar, ulusal hazine fonuna her bir başvuru sahibi için 105.000 ABD dolarından başlayan bir katkı yaparak Nauru vatandaşlığı elde edebilir. Program, uluslararası yatırımcılara 89 ülkeye vizesiz erişimin yanı sıra sınırsız çifte vatandaşlık ve aile üyelerini de vatandaşlık programına dahil etme olanağı gibi avantajları da kapsıyor. Nauru, geleceğini şekillendirecek projelerin finansmanını yalnızca en yüksek kalibredeki yatırımcıların katılımıyla gerçekleştirmek üzere titizlikle hazırlanan sağlam bir yönetim modeli oluşturdu. Bu program yalnızca ikinci bir vatandaşlık almayı değil aynı zamanda küresel iklim sorunlarının çözümüne doğrudan dahil olma imkânı da sunuyor” şeklinde konuştu.

Borçların egemenliği yerini öz sermayenin egemenliğine bırakıyor

Nauru hükümeti programın tasarımı, kurulumu ve yönetimi için Henley & Partners’ı yetkilendirdi. Dünya genelinde çok sayıda devlete oturum ve vatandaşlık programlarının tasarım ve yönetiminde danışmanlık yapan Henley & Partners bugüne dek Afrika, Asya, Karayipler, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Okyanusya’daki 20’den fazla ülkeye oturum ve vatandaşlık program tasarlama, kurma, işletme ve tanıtma konularında destek oldu ve 15 milyar ABD dolarının üzerinde doğrudan yabancı yatırım topladı.

Burak Demirel, “Yatırım göçü, sürdürülebilirlik risklerini azaltmak ve iklim dayanıklılığını artırmak için güçlü bir mekanizma olarak ortaya çıktı. Nauru Ekonomi ve İklim Dayanıklılığı Vatandaşlık Programı, yatırımları doğrudan ülkenin geleceğini güvence altına alan ve küresel çevre korumaya katkıda bulunan projelere yönlendirerek bu alanda yeni bir standart belirliyor. Nauru’nun bu yenilikçi yaklaşımı, acil çevresel sorunların ele alınması için yatırımda nasıl kaldıraç etkisi yaratılabileceğine dair somut bir örnek teşkil ediyor” dedi.

Yatırım yoluyla ikamet ve vatandaşlık programlarını borç odaklı finansman yaklaşımlarından ayıran şeyin, bunlara ev sahipliği yapan ulusların egemenlik haklarını artırmaları olduğunu ifade eden Demirel. “Bir stratejik hedefe ulaşmak için bir başka stratejik hedeften ödün vermek veya onu feda etmek gerekmiyor. Yatırım göçü gerek yatırımcı gerekse devletler ve vatandaşları için, kısacası tüm paydaşlar açısından gerçek bir kazan-kazan modeli sunan, uzun vadeli, sürdürülebilir çözüm. Her geçen gün daha fazla hükümet, oturum ve vatandaşlık programlarının faydalarını, kalkınma girişimlerini finanse ederek sürdürülebilirlik risklerini azaltma mekanizması olarak değerlendiriyor” şeklinde konuştu.

Burak Demirel ve Nauru İklim Değişikliği ve Ulusal Dayanıklılık Bakanı Asterio Appi, COP 29 Programında gerçekleştirilen lansman etkinliğinde ile bir araya gelerek program hakkında değerlendirmelerde bulundular.

NAURU İKLİM DOSTU VATANDAŞLIK PROGRAMI HAKKINDA

Nauru Ekonomi ve İklim Dayanıklılığı Vatandaşlık Programı Hazine Fonuna doğrudan katkı yoluyla vatandaşlığa giden basit bir süreç sunuyor.

Ana başvuru sahiplerinden 18 yaşını doldurmuş, temiz bir sicile sahip, fon kaynağına kanıt sunabilen kişiler olmaları bekleniyor.

Programa katkı payları ve ek ücretlerse şu şekilde:

• Tek bir başvuru sahibi için 105.000 ABD doları

• İki-dört kişilik bir aile için 110.000 ABD doları

• Beş veya daha fazla kişilik bir aile için 115.000 ABD doları

• Ana başvuru sahibinin veya eşinin her bir ek kardeşi için 15.000 ABD doları

Başvuru ücreti:

• Tek bir başvuru sahibi için 25.000 ABD doları

• İki-dört kişilik bir aile için 27.500 ABD doları

• Beş veya daha fazla kişilik bir aile için 30.000 ABD doları

Detaylı inceleme (Due diligence) ücreti:

• Ana başvuru sahibi için 10.000 ABD doları

• 16 yaş ve üzeri her ek aile üyesi için 7.500 ABD doları (eş, kardeş, çocuk veya bakmakla yükümlü olunan yetişkin kişi)

Pasaport ücreti:

• Pasaport başına 500 ABD doları

Başvuru sahipleri kapsamlı bir detaylı inceleme kontrolünden geçtikten sonra mülakata giriyor.

Şurada paylaş:

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir